🎫 Tolstoy Un En Iyi Romanı

M9hgr. Tolstoy’un Diriliş romanı vicdan azabının insan hayatı üzerindeki baskıları anlatırken, ceza hukukuna yönelik ağır eleştirilerde bulunuyor. Dünya ve Rus edebiyatının en önemli edebiyatçılarından Lev Nikolayeviç Tolstoy’un Diriliş romanı, hayatta kimsesiz kalan Katyuşa’nın hüzünlü öyküsünü ele alıyor. 1899 yılında yayınlanan roman, Tolstoy'un en çok okunan eserlerindendir. 9 Eylül 1828’de dünyaya gelen Tolstoy, varlıklı bir ailede hayatını sürdürdü. Babası konttu ve soylu bir sınıfa mensuptu. Tolstoy da babasının unvanını kullanarak kont oldu. PSİKOLOJİK SORUNLAR YAŞADI Tolstoy, küçük yaşta anne babasını kaybetti, bunun üzerine uzun bir Avrupa gezisine çıktı. Döndüğünde alt sınıflarda hayatlarını sürdüren köylülere ve yoksullara eğitim verdi. Tolstoy’un Çarlık Rusya’sına karşı da büyük bir öfkesi vardı. 13 çocuk babası Tolstoy, ünlü romanı Anna Karanina’yi yazdıktan sonra psikolojik sorunlar yaşadı, intiharın eşiğine geldi. Bu süreçte kendini tamamen dine verdi. Hatta bazı söylentilere göre İslamiyet’e karşı bir sempatisi olduğuna dair iddialar ortaya atıldı. Bir nevi Hristiyan anarşizmini savunduğu için 1901’de kilise tarafından aforoz edildi. Sık sık evden kaçan Tolstoy’un cansız bedeni Moskova’da tren garında bulunduğunda, tarihler 20 Kasım 1910’u gösteriyordu. SAVAŞ VE BARIŞ'I 7 SENEDE YAZDI 82 yaşında arkasında birbirinden değerli eserler bırakan Tolstoy, dünya edebiyatına bir armağandır. Savaş ve Barış romanını tam 7 senede tamamladı. Onun başat klasiklerinden Anna Karanina, yayınlandığında edebiyat dünyasını derinden sarsmıştı. Bunun yanında Hacı Murat, Sivastopol, Din Nedir? Kazaklar, Bilgelik Kitabı, İnsan Ne İle Yaşar, İvan İlyiç’in Ölümü ve daha birçok değerli eseri bize kazandırdı. Tolstoy çocuklara hikâye anlatırken DİRİLİŞ... Tolstoy’un önemli romanı Diriliş, hiç kuşkusuz onun en çok sevilen kitabıdır. Vicdan ve ceza hukukunun çarpıştığı romanda insanoğlunun acımasız çehresine şahit oluyoruz. Küçük yaşta anne babasız kalan Katyuşa, iki yaşlı kadının yanında hizmetçi olarak verilir. Genç ve güzel olan Katyuşa herkesin ilgisini üzerine çeker. İki yaşlı kadının yeğeni olan Dimitri Nehludov ise sık sık evi ziyarete gelir, o da erken yaşta babasını kaybetmiş ve Rus Ordusunda görevli bir subaydır. Yine böyle bir ziyarette hizmetçi kız Katyuşa’yı görür ve derin hisler beslemeye başlar kimsesiz kıza karşı. Subayın bu ilgisini karşılıksız bırakmayan Katyuşa da Dimitri Nehludov’a ilgi duyar. Nehludov, evden ayrılmadan önce birlikte olurlar ve Katyuşa bu birliktelikten hamile kalır. Bu Katyuşa için zorlu hayatın başlangıcı olur. Satranç oynayan Tolstoy KATYUŞA İÇİN ZORLU BİR HAYAT Katyuşa’nın Nehludov’la birlikte olması onun evden kovulmasına neden olur. İki yaşlı kadın Katyuşa’ya farklı gözle bakarlar ve onu artık evlerinden istemezler. Çaresiz şekilde evden ayrılan Katyuşa bir randevu evinde hayata tutunmaya çalışır. Randevu evinde çalışan Katyuşa, bir otel odasında müşterisiyle birlikte olurken adam ölür. Bunun üzerine adamın ölümünden Katyuşa’yı sorumlu tutan mahkeme, onu kürek cezasına çarptırır. KATYUŞA'NIN KADERİ... Mahkemede jüri üyesi olarak görev yapan Nehludov, Katyuşa’yı kurtarmak için büyük çaba sarf eder ama çabasında başarısız olur. Katyuşa’nın başına gelenlerden kendini sorumlu tutan Dimitri Nehludov, mahkemeye başvurarak Katyuşa’nın suçsuz olduğunu söyler. Mahkeme bunun üzerine Katyuşa’nın cezasını hafifleterek onu Sibirya’ya sürgüne gönderir. "HALK HER ŞEYE KARŞI DUYARSIZ" Tolstoy, insanların olanlara karşı duyarsızlığını şu sözlerle dile getiriyor; "Halk can çekişiyor. Alıştırmış kendini bu yaşama yadırgamıyor. Çocuklarının ölmesi, kadınların güçlerinin yetmeyeceği işleri yapmak zorunda bırakılmaları, herkesin, özellikle yaşlıların kötü beslenmeleri olağan geliyor onlara. Halk yavaş yavaş öylesine alışmış, benimsemiş ki bunu, yaşayışının korkunçluğunu göremiyor, yakınmıyor. Bu yüzden biz de bu durumun olağan olduğunu sanıyoruz." TOLSTOY’UN GÖZLEM GÜCÜ Dev yazar Tolstoy, romanında insanın acımasızlığını ve ikiyüzlülüğünü gözler önün serer. Öte yandan Rus toplumuna sert eleştirilerinde yer aldığı Diriliş, yazarın güçlü kaleminin ve düş gücünün bir parçasıdır. Toplumsal eşitsizliğe sert göndermelerde bulunan Tolstoy; aristokrat sınıfın alt tabakadaki insanlara tepeden inmeci bakış açılarını da yeriyor. Tolstoy’un çok okunan romanını herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Ergül Tosun Kitap sayfası için iletişim Seite nicht gefunden! Es tut mir leid, aber wir können die Seite nicht finden, die Sie suchen. Vielleicht wurde sie aus Aktualitätsgründen inzwischen gelöscht. Bitte versuchen Sie eine der folgenden Optionen Zur Homepage ALİ C. TOPRAKOluÅŸturulma Tarihi Mayıs 30, 2017 1139Tolstoy’un “Mürekkep hokkasının içine vücudundan etler bırakarak” yazdığını söylediÄŸi, ölümsüz romanı... Okurun, “Sayfalarına ruhumdan kabuklar bıraktım” diyeceÄŸi romandır ‘Anna Karenina’. Romanın, Tolstoy’un zihninde filizleniÅŸi 1870 yılına rastlar. Çerçeve basittir; yüksek sosyeteye mensup aldatan kadın ve onun âşığı. Tolstoy romanı zihninde dolaÅŸtırmaya devam eder. İki yıl sonra, ismi Anna olan bir kadın, uÄŸradığı ihanetin öcünü almak için kendisini yük treninin önüne atar. Parçalanmış bedeni görmek için istasyona gidenlerden biri de Tolstoy’dur. Geride bıraktığı notta kadının yaÅŸadığı hezeyanı gören Tolstoy çok etkilenir. Kadını o istasyona götüren nedenleri hayal etmeye çalışır. Yaklaşık bir yıl sonra, Tolstoy romana baÅŸlayacak, dünyanın en ünlü insipitlerinden birini yazacaktır “Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluÄŸu kendine gö beÅŸ yıl çalışacağı, planında on iki kez deÄŸiÅŸiklik yapacağı, bittiÄŸinde kökleri yeraltı sularına, yaprakları göğe uzanacak bu ölümsüz aÄŸacı Tolstoy, yaÅŸamdan damıttığı özsularla böyle Karenina’ doÄŸa, toplum, insan tasvirleriyle Tolstoy’un dehasının incelikli bir örneÄŸidir. Aristokratların hayatı balolar, tiyatrolar, şık kulüpler, çok dilli sosyal ortam, at yarışları, av partileri ile anlatılırken; köylüler tarlada gösterilir. Erasmus’un ‘DeliliÄŸe Övgü’sünde yer verdiÄŸi köylünün bir benzerini görürüz; çalışmanın erdemini kavramış bir köylü tipi yaratır Tolstoy da. Ancak idealize etmez. Kâh alın teriyle çalışırken, kâh iÅŸten kaytarmaya uÄŸraşırken, kâh iyilikle ve yalınlığın bilgeliÄŸiyle donanmış halde çıkarır köylüleri karşımıza. Tezatların gösteriliÅŸi, Tolstoy’un en güçlü yanlarındandır. Romanda Moskova ve Petersburg da birer hikâye kiÅŸisi gibi karakterize edilir. Moskova bürokratik, gelenekçi ve kasvetlidir; Petersburg ise eÄŸlenceli, özgür, modern. Şehirlerin bu özelliÄŸi, orada yaÅŸayan insanların davranışlarına da yön verecektir. Romanın temel kiÅŸilerinden Anna ve Vronski Moskova’da tanışır örneÄŸin. Ancak iliÅŸkileri Petersburg’da yaÅŸanır. Stiva her fırsatta Petersburg’a “nefes almaya” gider. Romandaki en kritik mekân ise kuÅŸkusuz tren garıdır. Anna ve Vronski bir tren garında tanışır, yıllar sonra Anna bir tren garında intihar insanı anlatır. Hataları, gelgitleri, acıları, umutları, zaafları, mutlu olma isteÄŸi, arzuları, inançları ile insan, dinamik bir varlıktır Tolstoy romanlarında. Karakterler, farklı durumlarda farklı farklı ÅŸekillerde davranır ya da biz onların zamanla deÄŸiÅŸtiÄŸini görürüz. Mazbut ve yuvasına baÄŸlı bir kadın olarak tasvir edilen Dolli, Anna ve Vronski’nin iliÅŸkisini hayranlıkla seyreder örneÄŸin. Merkezde bir aldatma hikâyesi varmış gibi görünse de Tolstoy’un amacı baÅŸkadır. Toplumun ikiyüzlülüğünü gösterir ve ahlak kurallarını sorgular. Evlilik dışı iliÅŸkinin yaygın olduÄŸu bir sosyal çevrede Anna, böyle bir iliÅŸki yaÅŸadığı için deÄŸil, bunu saklamadığı için dışlanmıştır çünkü. Anna uygunsuz bir iliÅŸki yaÅŸamış gibi de gösterilmez; tepeden tırnaÄŸa aÅŸka kesmiÅŸ, cesur bir kadın olarak kazınır belleÄŸimize. Kanun yapıcıların babalar ve kocalar olduÄŸu bir hukuk sisteminde, boÅŸanamamış bir kadındır Anna; evlilik kalkanının ardında sinsice iliÅŸki yaÅŸayan biri Karenina’ en çok, hayatlarımızın birbirine ne kadar baÄŸlı olduÄŸunu göstermek için yazılmıştır belki de. VerdiÄŸimiz kararların baÅŸka insanları ne denli etkilediÄŸinin aynası gibidir tüm bu anlatı. Anna Moskova’ya gitmeseydi, Vronski Kiti ile evlenecekti büyük ihtimalle. O aÅŸk Anna’ya iyi gelse, Anna’nın kalbi zehir dolmayacak ve Anna intihar etmeyecekti belki...‘Anna Karenina’ bir baÅŸyapıt. Hasan Âli Ediz’in yetkin çevirisiyle iyi bir okuma seçeneÄŸi olarak KARENİNA ÂLev TolstoyÇev. Hasan Âli Ediz Yordam Kitap, 2017 1. Cilt 591 sayfa, 20 TL2. Cilt 496 sayfa, 18 TL.

tolstoy un en iyi romanı