🦍 Biz Bu Cumhuriyeti Böyle Kurduk

HüseyinErkan Aksekili arkadaşlarımdandır.Kökü Aksu Köy Enstitüsüne kadar uzanan eski bir arkadaşlık bu.Şiirler yatıp-şiirle kalktığımız günlerden beri sürer gelir. Onun şiirleri, fikir yazıları okunmaya değer. Daha çnce bu blogumda yazılarını yayınlamıştım. İşte onlardan biri daha. Okunmaya değer biri desem daha iyi olacak. Kendisine teşekkür ederim. KANLA Cumhuriyetibiz böyle kurduk böyle koruyacağız. 28 Ekim 2015 24 Kasım 2020 admin 1 yorum bayram , cumhuriyet , polatlı Fotoğraf 1930 lu yıllarda Ankara Polatlı’da çekilmiştir. Geleceksizsiniz.Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek olan sizsiniz." Atatürk'ün bu sözleri, daha çok hangi ilkelerle ilişkilendirilebilir? OA) Laiklik-İnkılapçılık B) Milliyetçilik- Laiklik C) Devletçilik- Halkçılık D) Laiklik- Cumhuriyetçilik E) Milliyetçilik-Devrimcilik FethiGürcan, başarısız 22 Şubat-21 Mayıs darbe girişimlerinden sonra tutuklu olduğu Mamak Askeri Cezaevinde, 21 Mayıs 1964 gecesi kendi Mevlit’ini okutan asker. Erzincanlı bir teğmenin imamlığında teravih namazını kılıyor. “Kürtçü” diye bilinen Abdülsettar Hamaveni’n Kuran’ını dinliyor. Şekerini dağıtıyor. HABERLER Yazarlar Muhammet KÖSLE “Cumhuriyeti biz kurduk onu Anvak bu kıymetli söz, kaidede “Cumhuriyeti biz kırduk onu yaşatak sizlersiniz” diye yer almış. Böyle önemli bir MSB'nin sosyal medya hesabından, "Biz Cumhuriyeti Böyle Kazandık" başlığıyla paylaşılan video, Kurtuluş Savaşı yıllarına ait özel görüntülerle başlıyor. Savaşın ardından başta ekonomi olmak üzere her alanda verilen kalkınma mücadelesinden görüntülerin de bulunduğu paylaşımda, "Cumhuriyetimizin 98'inci yıl Cumhuriyetibiz kurduk, onu sonsuza kadar yaşatacak olan sizlersiniz HABER ARAMA Uzungöl'de gelen Arap turistleri çekmek için bütün tabelalar Arapça yapıldı! Kağnı kamyonu yendi ama. Doğru mu? Doğru. Bu ülkeyi böyle kurduk biz. “Yapılamaz mümkün değil deneni” yaptık. Yunan, İngiliz, Fransız’ın paylaştığı bir ülkeyi kurtarmış Türk milletinden bahsediyoruz. Atatürk bu yola 10 kişi çıktı. 10 kişilerdi bin kişi oldular, bin kişilerdi milyon oldular. Böyle kurduk biz Cumhuriyet’i böyle kurduk Bir millet, bağımsızlık meşalesi altında tek yürek oldu. Tüm dünyayı dize getirdi. Ve tarih: 29 Ekim 1923 Şimdi sıra millet egemenliğinin ve mPxywtU. Erdoğan, Gümrük Müdürlüğü Kompleksi Fuaye Alanı'nda düzenlenen partisinin Giresun İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kentte bugün 3 bin 500 kişilik spor salonunun açıldığını anımsattı. Toplantının düzenlendiği salonun küçük olduğu uyarısında bulunan Erdoğan, "Bu toplantıyı Giresun gençliği ile ana kademesiyle, kadın kollarıyla orada yapmamız gerekiyor. Artık AK Parti'yi, bizi böyle yerlere sıkıştırmaya kalkmayın. İnşallah bunun rövanşını yaz başlarında bu büyük salonumuzda yapmamız ve işin hakkını vermemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı. Erdoğan, kuruluşundan itibaren AK Parti Giresun teşkilatlarında görev alanlara teşekkür etti. Dereli ilçesinin, 22 Ağustos 2020'de meydana gelen sel felaketinden en fazla zarar gören ilçe olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü"Afet haberini alır almaz devletimizin tüm kurumlarını harekete geçirerek Giresunlu kardeşlerimizin o zor günlerinde, devletlerine en çok ihtiyaç duyduğu kritik anlarda hamdolsun sahipsiz, çaresiz bırakmadık. İlgili bakanlıklarımızın yoğun gayretleri neticesinde Giresunlulara söz verdiğimiz şekilde sel felaketinin yaralarını kısa sürede sarmayı başardık. Bugün de Dereli ve Doğankent'te inşası tamamlanan afet konutları, iş yerleri ve altyapı yatırımlarının açılışlarını gerçekleştirdik. Gidenleri tekrar geri getiremeyeceğimizi elbette biliyoruz. Kayıplarımızın acısı halen içimizi karartmaya devam ediyor ancak afetzede kardeşlerimizin dertlerine derman olabildiğimiz, acılarını bir nebze hafifletebildiğimiz için de kendimizi bahtiyar hissediyoruz. Devletimizin gücünü, büyüklüğünü, kerim vasfını böyle günlerde gösterebildiğimiz için mutluyuz, gururluyuz." Dereli'den sonra Giresun merkezde de on binlere hitap ettiklerini, yapımı tamamlanan tesislerin açılışını gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, önemli eserlerin Giresun'a kazandırılmasında emeği geçen tüm kurumları tebrik etti. - "Çevre konusunda daha fazla hassasiyet göstereceğimize inanıyorum" Bir taraftan afetlerin izlerini ortadan kaldırırken diğer taraftan da benzer acıların tekrar yaşanmaması için yoğun çaba harcadıklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi "Devletimizin ilgili kurumları tam bir koordinasyon içinde riskli alanların ve riskli yapıların tespiti için çalışıyor, alınması gereken tedbirler hususunda hem ikazlarını hem de hazırlıklarını sürdürüyor. Nerede bir eksik, hata, sorun varsa hemen oraya müdahale ediliyor. Devletimizin yürüttüğü bu mücadelenin başarılı olması, halkımızın da sürece sahip çıkmasına, samimiyetle destek vermesine bağlıdır. İklim değişikliğinin dünya ile birlikte ülkemizi de etkilediği bir dönemde artık bu meseleyi görmezden gelme lüksümüz yoktur. Şayet biz iklim değişikliği ile mücadeleye gereken önemi vermezsek çok daha ağır faturalarla karşılaşmaktan kendimizi kurtaramayız. 'Yarın kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikin' buyuran bir peygamberin ümmeti olarak çevre konusunda daha fazla hassasiyet göstereceğimize inanıyorum."Dertlerinin millet, gayelerinin hizmet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "aşk ile çalışan yorulmaz" inancıyla aziz millete hizmet için gece gündüz demeden koşturduklarını dile getirdi. Zorlu kış şartlarına rağmen hemen her hafta bir ilin misafiri olduklarını, önceki hafta da Aydın'ı ziyaret ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti "Geçen hafta Arnavutluk'a yaptığımız ziyarette, Laç şehrinde depremde evleri yıkılan Arnavut kardeşlerimize konutlarını teslim ettik. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'i, El Salvador Devlet Başkanı Nayip Bukele'yi resmi temaslar yapmak üzere ülkemizde ağırladık. Bu vesileyle ticaretten savunmaya, turizmden eğitime kadar birçok alanda bu ülkelerle iş birliğimizi güçlendirecek pek çok anlaşma imzaladık. Hiçbir engel tanımadan Türkiye'yi büyütmeye, Türkiye'yi güçlendirmeye, her platformda milletimizin çıkarlarını savunmaya devam ediyoruz." Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, son 19 yılda Giresun'a 27 milyar lira yatırım yaptıklarını bildirdi. Erdoğan, Gümrük Müdürlüğü Kompleksi Fuaye Alanı'nda düzenlenen partisinin Giresun İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda her açıdan verimli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, şehre yaptıkları hizmetleri bizzat yerinde görme, Giresunlu vatandaşların beklentileri ve taleplerini ilk elden dinleme fırsatı bulduklarını söyledi. Yarın Trabzon'da olacağını açıklayan Erdoğan, orada da dolu dolu bir program icra edeceklerini dile getirdi. Erdoğan, Allah sıhhat, millet de destek verdikçe kışa, kara, soğuğa, sıcağa, yağmura aldırmadan hizmet yolculuğunu sürdüreceklerini, Türkiye'ye hizmet yolunda hiçbir engel tanımadıklarını ve tanımayacaklarını ifade etti. - "84 milyonun emanetini yüreğimizde taşıyoruz" İstismar siyaseti değil eser ve yatırım siyaseti yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, millete efendilik yapmak üzere değil hizmetkar olmak üzere geldiklerini Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü "Bu aziz millete hizmetkarlık gayelerin en büyüğüdür. Sadece kendi seçmenimizin, sadece bizi destekleyenlerin değil, oy versin ya da vermesin 84 milyonun tamamının emanetini yüreğimizde taşıyoruz. Zira biz bu millete sevdalıyız, sevdalı. İlk günden beri asla popülizm yapmadık. Giresun'da verdiği sözleri Ankara'ya gidince unutanlardan olmadık. Nabza göre şerbet verenlerden, esen rüzgara göre yön değiştirenlerden, sabah söylediğini akşam inkar edenlerden de olmadık. Milletimize karşı hep samimi olduk. Dürüst davrandık, açık yüreklilikle konuştuk. Yalanı, iftirayı, hakareti kapımıza hiçbir zaman yaklaştırmadık." AK Parti olarak, sloganlarla değil icraat, eser, hizmet ve yatırımlarla konuştuklarını belirten Erdoğan, Türkiye'yi tarihinin en büyük kalkınma hamlesiyle buluştururken hiçbir şehri ihmal etmediklerini bildirdi. - "Şehrimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 2,1 milyar lira kaynak aktardık" Şehre yapılan yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti "Son 19 yılda Giresun'a toplam 27 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitimde 1862 yeni derslik inşa ettik. Gençlik ve sporda 9 bin 30 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İçinde 22 bin seyirci kapasiteli stadyum, olimpik yüzme havuzu, sporcu eğitim merkezi, atletizm pisti gibi tesislerin de olduğu Çotanak Spor Kompleksi ile birlikte toplam 43 spor tesisi kazandırdık. Sosyal yardımlarda şehrimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplamda 2,1 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta Giresun'da 16'sı hastaneden oluşan toplam 49 sağlık tesisini tamamlayıp hizmete açtık. Toplam 4 sağlık tesisimizin yapımı, 6 sağlık tesisimizin ise plan, proje ve ihale süreci devam ediyor. Çevre ve şehircilikte Giresun'da TOKİ eliyle 3 bin 774 konut ile beraber 47 sosyal donatı alanını vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Bulancak'ta 228 konut, Tirebolu'da 274 konut ve caminin, merkez Aksu Mahallemizde 309 konutumuzun yapımını büyük ölçüde tamamladık, teslim sürecine ilişkin çalışmalarımızı da başlattık. Ayrıca Güce'de 132, merkez Aksu Mahallesi'nde de 595 konut, sel felaketi sonrası yapımına başladığımız 250 köy evimiz ile 13 sosyal donatının inşasına da devam ediyoruz." Merkez Kale Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüm proje çalışmalarını tamamladıklarını kaydeden Erdoğan, bu alanda TOKİ Başkanlığının 150 konut, 38 dükkan ile 2 butik otelin yapımına en kısa sürede başlayacağını belirtti. Giresun'da eski stadın olduğu yerdeki millet bahçesi ve Bulancak millet bahçesinin yapımına devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, Bulancak millet bahçesinin yapımında yüzde 85 seviyesinde olduklarını bildirdi. Erdoğan, bu millet bahçelerinin içerisinde millet kıraathanesi, çocuk oyun alanları, yeşil alanlar, otopark, bisiklet ve yürüyüş yolları yer alacağını ifade etti. Ulaştırmada 28 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 119 kilometre ilaveyle toplam 147 kilometreye ulaştırdıklarına dikkati çeken Erdoğan, Suşehri-Koyulhisar ayrımı, Şebinkarahisar yolu muhtelif kesimlerdeki işleri, Çamoluk-Gölova yolundaki Kelkit köprüsünü seneye tamamlayacaklarını söyledi. - "27 taşkın koruma tesisinin inşaat çalışmaları sürüyor" Hizmete girmesiyle güzergahı 6,5 kilometre kısaltacak Giresun Dereli-Şebinkarahisar yolundaki Eğribel Tüneli'nin bir tüpünü açtıklarını belirten Erdoğan, diğerinin inşasının sürdüğünü bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti "Denize dolgu yapılarak inşa edilen Ordu-Giresun Havalimanımızın yolcu trafiği, geçtiğimiz yıl salgın koşullarına rağmen 739 bini geçti. İki yıl önceki av sezonu açılışında söz verdiğimiz Giresun Balıkçı Barınağı inşaatı sürüyor. Tarım ve ormancılıkta Giresun'a 8 baraj, bir gölet inşa ettik, 11 baraj ve 2 gölet daha inşa ediyoruz. 43 bin dekar arazinin sulanmasını sağlayacak 7 sulama tesisimiz de inşaat safhasında. İnşa ettiğimiz 73 taşkın koruma tesisiyle Giresun şehir merkezi, 139 yerleşim yeri ve 18 bin dekar araziyi taşkınlardan koruduk, 27 taşkın koruma tesisinin ise inşaat çalışmaları sürüyor. Son 19 yılda Giresunlu çiftçilerimize toplam 2,6 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Sanayide Giresun'da ilave bir organize sanayi bölgesi ve bir teknopark kurduk. Enerjide Giresun, Bulancak, Espiye ve Keşap'a doğal gaz arzı sağladık. Özetin özeti diyebileceğimiz tüm bu yatırımları, sadece 19 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayarak Giresun halkının istifadesine sunduk." Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletin gönlünü kazanmak ve sıkıntılarına çözüm üretmek yerine siyasi ikballerini yabancı büyükelçiliklerin kapılarında arıyorlar. Kendi ülkesini ve devletini batılı büyükelçiliklere şikayet edecek kadar alçaldılar, küçüldüler, milli onur ve haysiyetlerini kaybettiler. Sorsan, 'Atatürk'ün partisiyiz' derler." dedi. Erdoğan, Gümrük Müdürlüğü Kompleksi Fuaye Alanı'nda düzenlenen partisinin Giresun İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. "Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz." diyen Erdoğan, kendileri tüm şartları zorlayarak ülkeyi başarıdan başarıya koştururken, muhalefetin içler acısı durumunun göründüğünü söyledi. Türkiye'nin ekonomiden terörle mücadeleye, sağlıktan savunmaya kadar her cephede tarihinin en kritik mücadelelerini verdiğini belirten Erdoğan, "Bakıyorsunuz muhalefetin tek gündemi kimin nereye hangi sırayla oturacağı. Boy sırasına göre mi, yaş sırasına göre mi, yoksa AK Parti karşısında kim daha fazla seçim kaybetmiş ona göre mi masaya oturacaklarına bir türlü karar veremiyorlar." diye konuştu. - "Sorsan cumhuriyeti biz kurduk derler" Erdoğan, Millet İttifakı'nın millete hizmet etme niyetinde ve memlekete eser kazandırma hedefinde olmadığını, Ankara'nın konforunda siyasetçilik oynamaktan, kapalı kapılar ardında kirli pazarlık yapmaktan, altlarına serilen makam koltuklarında siyasi ömürlerini biraz daha uzatmaktan başka hiçbir dertlerinin bulunmadığını ifade etti. Muhalefet partilerinde milletvekili sıfatı taşıyan ve belediye başkanlığı yapanların hırslarından ve siyasi çıkarlarından başka hiçbir şeyi gözlerinin görmediğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü "Milletin gönlünü kazanmak ve sıkıntılarına çözüm üretmek yerine siyasi ikballerini yabancı büyükelçiliklerin kapılarında arıyorlar. Kendi ülkesini ve devletini batılı büyükelçiliklere şikayet edecek kadar alçaldılar, küçüldüler, milli onur ve haysiyetlerini kaybettiler. Sorsan Atatürk'ün partisiyiz derler. Sorsan cumhuriyeti biz kurduk derler. Ama bölücü örgütün uzantılarıyla yol yürümekten de çekinmezler. Millete karşı sergiledikleri nobranlıkların, küstahlıkların hiçbirini meclis kürsüsünden kendilerine ayar verenlere yapamazlar. Bunların siyasetteki en büyük meziyetleri tank namlusunu görünce kaçmak, millet can derdindeyken ellerinde kahve fincanı ile televizyon karşısında keyif çatmaktır. Korkaklık, beceriksizlik, müfterilik, kifayetsiz muhterislik dışında hiçbir özellikleri yok. Nitekim bu tabloyu bizim gibi milletimiz de çok iyi görüyor ve hazıra konma peşine koşan bu tatlı su siyasetçilerine asla yüz vermiyor. Sadece son bir haftada yaşananlara bakmak bile muhalefetin çapını ve tıynetini görmek için kafidir. Hiçbir tahrik, hiçbir hesap ve hiçbir iftira bunları kurtaramayacak. Hiçbir medya kampanyası bunların skandallarının üstünü kapatamayacaktır." - "Bugünden itibaren çok daha güçlü şekilde çalışacağız" Erdoğan, 2023'teki genel seçimler ile 2024'deki mahalli idareler seçimlerinin, beceriksizliklerin siyasetten tasfiye edilmesi noktasında milat olacağını aktardı. Bu kapsamda, asıl sorumluluğun AK Parti teşkilatına düştüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti "Bugünden itibaren çok daha güçlü şekilde, daha koordineli, uyumlu, planlı, programlı çalışacağız. Giresun'da kapısını vurmadığımız, misafiri olmadığımız, halini hatırını sormadığımız hane bırakmayacağız. Çarşıda, pazarda ve sokakta insanımızla daha fazla hemhal olacak, hemdert olacak, gönüller kazanmanın, gönüllere girmenin, yeni gönüller fethetmenin mücadelesini vereceğiz. Bize oy versin ya da vermesin bizi desteklesin veya desteklemesin tek tek herkese ulaşacak, gerçekleri onlara anlatacak, başkalarına değil milletin partisi AK Parti'ye inanmalarını isteyecek, onları ikna edeceğiz. Az önce özetlediğim hizmetleri şehrimize ve ülkemize kazandırdığımız projeleri anlatarak hem AK Partili kadroların farkını gösterecek hem de muhalefetin çapsızlığını ve vizyonsuzluğunu ortaya koyacağız. Bunun için siz dava arkadaşlarımdan omuzlarınızdaki yükün bilinciyle temponuzu biraz daha artırmanızı bekliyorum. Sizlere güveniyorum, yürekten inanıyorum." Kalabalıkla birlikte "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." ifadelerini kullanan Erdoğan, il danışma meclisi toplantısının hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, AK Parti'de kuruluştan bugüne kadar emeği geçen herkese teşekkür etti. Facebook'tan takip etmek için tıklayınız 1429 Son Güncelleme 1429 TAKİP ET Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan, 1933 yılında Hüsnü Kazım Özler tarafından çekilen “Biz Cumhuriyeti Böyle Kurduk” adlı fotoğrafı tescil ettirerek sahip çıkacaklarını söyledi. Fotoğrafı Çeken Hüsnü Kazım Özler’in Gazeteci olan oğlu Coşkun Özler’i makamında kabul eden Belediye Başkanı Ali Erdoğan, bir çok ilin fotoğrafı sahiplenmeye çalıştığını ifade ederek tescili için hukuki süreç başlattıklarını da söyledi. Gazeteci Coşkun Özler ise ziyarette fotoğrafın orijinalini Belediye Başkanı Ali Erdoğan’a teslim ederek gösterdiği hassasiyet nedeniyle teşekkür etti. Fotoğraf hakkında Erdoğan’a bilgi veren gazeteci Coşkun Özler, fotoğrafın 1933 yılında babası tarafından çekildiğini söyledi. Fotoğrafa bazı illerin sahip çıkma gayretine girdiğini de bildiren Özler, buna gönüllerinin asla müsaade etmediğini ve fotoğrafın aslını ortaya çıkarma kararı aldıklarını söyledi. Fotoğrafın içinde pancarın da görüldüğünü hatırlatan Özler, “İlimizde ilk şeker fabrikası kurulduğu herkes tarafından biliniyor. Fotoğrafın çekildiği tarihte ilimizde şeker fabrikasın bulunması ve fotoğraf karesinde pancarın bulunması da Uşak’ta çekildiğinin bir kanıtıdır” dedi. Belediye Başkanı Ali Erdoğan ise Uşak’a mal olmuş sembol fotoğraf için belediye olarak hukuki süreç başlatacaklarını ifade etti. Kentin değerlerine sahip çıkmak istediklerini de anlatan Erdoğan, tescil için orijinal fotoğrafı ilgili kurumlara göndereceklerini dile getirdi. Ali Erdoğan, sürecin ardından fotoğrafın aslının Uşak’ta çekildiğinin net bir şekilde ortaya çıkacağını ve bunun üzerine diğer illerin fotoğrafa sahiplenmekten vazgeçeceğini söyledi. AİLEMİZ İÇİN ÖNEMLİ Fotoğrafın kendi aileleri için çok önemli olduğunu kaydeden Gazeteci Coşkun Özler, “ İlimiz Kurtuluş Savaşı’nda önemli görevler üstlenmiş kentlerden birisi. Bu bağlamda Cumhuriyet’in kazanılmasında çok önemli görevler üstlenmiştir. Bu zorlu dönemin ardından rahmetli babam Hüsnü Kazım Özler sembol olan fotoğrafı çekmiştir. Aradan geçen yılların ardından fotoğrafı ortaya çıkardık. Fakat fotoğrafa Polatlı başta olmak üzere bazı ilçeler ve iller sahip çıkmaya çalıştı. Hatta bu konuda dava açtılar ama sonuç alamadılar. Bizde fotoğrafın aslını göstermek istedik. Bu nedenle orijinalini başkanımıza getirdik. Fotoğraf karesinde pancar olduğu görülüyor. Sahip çıkan illerin geçmişine bakıldığında 1933 yılında pancar işleri ile uğraşmaları mümkün değil. O tarihlerde ilk şeker fabrikası olan Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası bulunuyordu. Buda fotoğrafın Uşak’ta çekildiğinin başka bir kanıtıdır” dedi. Bahse konu fotoğrafın birçok yerde görüldüğünü de hatırlatan Belediye Başkanı Ali Erdoğan, “ Fotoğraf Türkiye’nin birçok kentinde ve birçok kurumunda görülüyor. Bugüne kadar aslının daima bizde olduğunu belirtmiştik. Bu iddiamızı gelen misafirlere verdiğimiz plaketlere fotoğrafı işleyerek gösteriyorduk. Şimdi fotoğrafın aslı ortaya çıktı. Bizde hukuki süreç başlatacağız. Öncelikle fotoğrafı tescil ettireceğiz. Tescilin ardından başka iller bu fotoğrafa sahip çıkamayacak. Bizim için çok değerli olan bu fotoğrafın aslının ortaya çıkması kentimiz için önemli bir avantajdır. Fotoğrafı çeken Özler ailesi fotoğrafta yer alan ailelerin bazılarını tanıdığını belirti. Biz ayrıca bu ailelerin ismini de fotoğrafın altına yazacağız. Konu ile ilgili süreci başlattık” diye konuştu. Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz küçükağa Mar 30 2008, 1222 AM CUMHURİYETİ BÖYLE Mİ KURDUKHer yıl 18 Mart yaklaştığında yayın organlarında çıplak ayaklı, yırtık giysileriyle iki çocuk askerin resimleri yayınlanır. Altında da genellikle şöyle bir cümle olur "Cumhuriyeti biz böyle kurduk." Bazı resimlerde de aynı türden yoksul halkın askere mermi taşıyan kağnılar başındaki pejmürde halleri, kadınların ve çocukların trajediyi andıran görüntülerini görürsünüz. Vatanseverliğin bu siyah beyaz fotoğrafları, o insanların siyah beyaz kaderleri misali ne yazık ki amacının dışında kullanılmaya başlandı. Bazı sergilerde, afişlerde, pankartlarda sloganlara dönüştürüldü. İşin hazin tarafı, bütün bunları hazırlayanlardan çoğu, maalesef Çanakkale'den düşmana geçit vermeyen o asil ruhun hatırlatılmasına karşı çıkmaktadır. Mesela Çanakkale'de şehitliklerin mahşer kalabalıkları gibi ziyaretçi bulmasından rahatsız olurlar. Şehitlerin ruhuna Fatiha okuyan insan manzaraları onları rahatsız eder nedense. Çünkü altına sloganlar yazdıkları resimlerden hiçbiri onların dedelerine ait değildir. Ankara'da Cumhuriyet'i kuranlar ile Çanakkale'de, Sakarya'da, Arabistan'da, Galiçya'da Cumhuriyet'in kurulması için can verenler arasında bir statü farkı, bir er-zabit rütbesi, bir seçkin-köylü ayrımı vardır. Cumhuriyet kurulduktan sonra bunlardan birileri yöneten, diğerleri yönetilen rollerine geri döndüler. Garip olanı, şimdi o resimlerden pankartlar üretenler, aynı pankartları o resimlerin asıl sahiplerine karşı açmaktalar. Resimlerin sahiplerine gelince; onlar tarihin hiçbir döneminde vatan uğruna can vermenin adını anmadılar, can vermekle yetindiler. DELİKIZ Mar 30 2008, 1232 AM Şu anda televizyona bakıyorum Bir manken hanım kızımız sevgilisinin cipine binerken müthiş bir frikik vermiş Kameralar zoom yapıyor Görüntü büyüyor Hayatımız bu ekran ve görüntü tüm ekranı kaplıyor, hayatımızı kaplar gibi Uzaklarda bir yerlerde soğuk bir rüzgar esiyor Ağaç dalları sallanıyor, yapraklar hışırdıyor, Bir köpek uluması geliyor bir yerlerden Yerin altından iniltiler geliyor sanki Yolcular artık durmuyor gelip geçtikleri ve bir devrin battığı bu yerlerde.. Toprak üzgün, sükunetini koruyor Belli ki bağrında yatanları düşünüyor Ve Mehmetlerin kemikleri sızlıyor, sızlıyor, sızlıyor...Bu zatı muhteremler!Kişisel komplekslerini böyle tatmin ediyorlar..Ama benim vurdumduymaz insanımın çocuğu;haala çanakkale savaşlarının nerede yapıldığını bilmiyor.... Ne kadar acıı... DELİKIZ Apr 2 2008, 0810 PM Ya çok merak ediyorum....Bu ve buna benzer konulara yorum yazılmıyor...Bu suskunluk niye?Gümüşhaneli birinin bu konulara duyarsız kalabileceğini zannetmiyorum...Lütfen içinizden geleni paylaşın..Böylesine önemli mevzuular gözardı edilmesin... _29 Apr 3 2008, 0153 PM ÇOKHAKLISIN BACIM SİZE KATILIYORUM BU VE BENZERİ YAZILARA YORUM YAPILMIYO GERÇEKTENDE ÖNEMLİ KONULARDA YAPILMASI GEREKEN YORUMLAR DİYER KONULARA KAYIYOR SİZEHAK VERİYORUMKÜÇÜK AĞA KARDEŞİMDE ÇOK HAKLI BİR ALINTIYAPMIŞ ÖLMEYE GELİNCE ÖLÜRSÜNÜZ AMA YÖNETİME GELDİMİ SİZYİNE KÖYLÜSÜNÜZ ONLAR BEY PAŞA SİZİN OĞLUNUZ ASKERE GİDER ŞEHİT DÜŞER BAŞÖRTÜLÜ ANALARIN ELLERİ ÖPÜLÜR BAŞTACI OLULAR AMA BENİM BACIM ANAM ASKERİYEDEN İÇERİGİRMEYE KALKINCADEVLET KURUMUNDAN İÇERİYE GİRMEYE KALKINCA GİREMEZ NİYE BAŞÖRTÜSÜ VAR OLMAZGİREMEZSİN ASKERE ALIYORKEN ALI ŞEHİT DÜŞSÜN SONRA DİĞER TARAFTA SEN BENİM ANAMI İÇERİ SOKMA TÜKÜRÜRÜM BÖYLE ADALETE CUMHURİYETE YORGUN YOLCU Apr 4 2008, 0908 PM güzel abim elinize sağlık paylaşımınız gayet güzel aman kimse çanakkale ruhunu öğrenmesin demi yanieğer gençlerimiz bu ruhla yetişirlerse kim çıkıp tv'lerde firikikler verecek ve bunları kim izleyecek,emperyalistler amacına nasıl ulaşacakbakınız güzel kardeşlerim,abilerim bizler tarihimizi öğrenmeliyiz bu tarihimizi öğretmeliyiz her için çanakkale savaşları hakkında herkes düşüncesini yazsın ya biz bu kadar duyarsız değiliz ya uynın ne olur küçükağa Apr 5 2008, 1045 PM Bu arada eklediğim bu yazı Pala'ya _29 Apr 10 2008, 0421 PM yaa duygusuz değiller ama kardeşlerimiz yazmıyolar bu gibi yazılara cevap yazmak gerekiyorken yazmıyolar ama inşallah ilerde yazarlar sanki yorum yazmak zor bişey Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız. Bir millet, bağımsızlık meşalesi altında tek yürek oldu. Tüm dünyayı dize getirdi. Ve tarih 29 Ekim 1923... Şimdi sıra millet egemenliğinin ve demokrasinin teminatı Cumhuriyet’e gelmişti. İşte Cumhuriyet’e giden yolun öyküsü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, işgal altındaki bir ülkenin halkını bağımsızlık meşalesi altında topladı. Parçalanmış ve yokluk içindeki bir imparatorluktan, tüm dünyanın saygı duyduğu, çağının ilerisinde bir devlet yarattı. Tarihi yeniden yazdı. Onun büyük devrimi ise “Cumhuriyet” oldu. Cumhuriyet'e giden yol ise zorluklarla doluydu. İşte tarihe altın harflerle yazılan o destanın öyküsü…ZAFERLERLE TAÇLANDIAnadolu işgal altındaydı. Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a adım attı, kurtuluş ateşini yaktı. Zafer üstüne zafer kazandı. Bir yandan da Cumhuriyet'e giden yolun taşlarını döşedi. Bunun ilk adımı ise 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışı oldu. Yeni bir anayasa hazırlandı. 1923'te ise sıra; Cumhuriyet'in ilan edilmesine MÜJDESİ!Tarih 28 Ekim 1923… Türkiye Devleti, bir hükümet kriziyle karşı karşıyaydı. Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Fethi Okyar ve Kazım Özalp'i Çankaya Köşkü'nde yemeğe davet etti. “Efendiler, yarın Cumhuriyet'i ilan ediyoruz” dedi. Yemekten sonra İsmet İnönü ve Mustafa Kemal sabaha kadar Meclis'e sunulacak taslak üzerinde çalıştı. Atatürk, metnin ilk maddesinin yanına el yazısıyla şunu yazdı “Türkiye Devleti'nin hükümet şekli Cumhuriyet'tir.”Tarih 29 Ekim 1923… Meclis, saat toplandı. Genel Kurul sıralarında 158 milletvekili oturuyordu. İnönü, Meclis'e Anayasa'nın birinci maddesinin değiştirilmesi teklifini sundu. Bu öneri, Genel Kurul'da büyük tartışmalara neden oldu. Kanun teklifi oy birliğiyle kabul edildi. Bütün milletvekilleri ayağa fırlayıp dualar eşliğinde üç kez “Yaşasın Cumhuriyet” diye bağırdı… Falih Rıfkı Atay, o anda Meclis'te yaşanan heyecanı şöyle anlattı “Oylamada yanımda bulunan Osmanlı'nın dahiliye vekili Hazım Bey'i hatırlıyorum. Kabul edenler' diye sorulunca iki elini birden kaldırdı.”ALKIŞLAR SALONU İNLETTİSaat 2045'te Cumhuriyet ilan edilmişti. Sıra Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı'nı seçmeye gelmişti. Kapalı oylama yapıldı. Aslında aday da yoktu. Oturuma katılan 158 milletvekilinin ise aklında tek bir isim vardı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk… Oylama sonrası, Atatürk 158 oyla Cumhurbaşkanı seçildi. Alkışlar arasında kürsüye çıkan Atatürk, şu konuşmayı yaptı “Allah'ın inayetiyle şahsıma tevcih buyurduğunuz ve buyuracağınız vazifeleri layıkıyla yapmaya muvaffak olabileceğimi ümit ederim.” Bu konuşmanın ardından dualar okundu, oturum sona erdi…MİLLETİN BÜYÜK COŞKUSUDışarıda ise coşku sürüyordu. Saat 2200 olmuştu… Meclis'in önünde toplanan vatandaşlar Mustafa Kemal'i büyük sevgi gösterisiyle karşıladı. Yurdun dört bir yanında 101 pare top atışı yapıldı. O günden sonra bağımsızlığın, umudun ve birlikteliğin simgesi Cumhuriyet, milletin en büyük bayramı oldu. Tüm unutturma çabalarına ve kısıtlamalara rağmen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı her yıl artan bir coşkuyla kutlandı ve kutlanacak.Çağdaş Cumhuriyet demek insanca yaşamak demektir'29 Ekim'i en büyük bayram ilan eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet'in önemini de en iyi anlatan kişidir. İşte Ulu Önder'in sözleriyle “En büyük eserim” dediği Cumhuriyet– Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. 1933– Çağdaş bir Cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir. 1931– Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve mantıklı uygulamasını temin eden hükümet şekli, Cumhuriyet'tir. 1930– Türk Milleti'nin tabiat ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. 1924– Az zamanda çok büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bundaki başarıyı Türk Milleti'nin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak kararlı bir şekilde yürümesine borçluyuz. 1933– Cumhuriyet, Türk Milleti'nin refah ve yükselmesi yolunda asırların görmediği başarılara erişti. Milletin eğilimlerini ve ihtiyaçlarını bularak ve öğrenerek onun refah ve gelişim gereklerini gerçekleştirmekte Cumhuriyet'in az zamanda elde ettiği neticeler, Cumhuriyet idaresinin milletimize hazırladığı geleceğin daha ne kadar parlak olduğunu tahmin ettirmeğe kâfidir. Asla şüphe yoktur ki Cumhuriyet'in gelecek evlatları, bizden daha çok refaha kavuşmuş ve bahtiyar olacaklardır. 1933– Bugünkü hükümetimiz, devlet örgütümüz doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet örgütü ve hükümettir ki, onun ismi Cumhuriyet'tir. Artık hükümet ve hükümet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır. 1927– Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Ve Türk Milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, uygarlık yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir. 1926– Türkiye Cumhuriyeti her manası ile büyük Türk Milleti'nin öz ve aziz malıdır. Kıymetli evlatlarının elinde daima yükselecek, ebediyen yaşayacaktır.– Cumhuriyet yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk Milleti'ni emin ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur. 1936– Bütün dünya bilsin ki, benim için bir taraflılık vardır; Cumhuriyet taraftarlığı, fikri ve sosyal inkılap taraftarlığı. Bu noktada, yeni Türkiye topluluğunda bir ferdi, hariç düşünmek istemiyorum. 1924– Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmaya hazırız. 1923

biz bu cumhuriyeti böyle kurduk