🌜 Kpss Atatürk Ilke Ve Inkılapları Soruları
KPSS ÖNLİSANS BAŞVURU TARİHİ NE ZAMAN? KPSS ön lisans sınavı hangi tarihte? KPSS Ön lisans başvuruları ise 3 Ağustos'ta başlayıp 15 Ağustos'ta bitecek Timeturk basın ilke ve ahlak
KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI - LİSANS DÜZEYİ (KPSS/1) SORU KİTAPÇIKLARI VE YANITLARI. SINAV TARİHİ: 30 Haziran - 01 Temmuz 2007: Cumartesi Sabah Oturumu: Ön Kapak. Genel Yetenek Soruları. Genel Kültür Soruları. Arka Kapak. Genel Yetenek Cevap Anahtarı. Genel Kültür Cevap Anahtarı. Ön Kapak. Almanca Soruları. Fransızca
25May.2016 - Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi -2 Final Soruları Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi -2 Final Soruları Karadeniz Teknik Üniversitesi -
AUZEF | Atatürk İlke ve İnkılapları Tarihi 1. Hafta Halit Uzan Kasım 01, 2018 AUZEF , AUZEF 1. Sınıf Atatürk İlke ve # Kpss soruları 15
ANASAYFA > SINAVLAR > KPSS > Sınav Soru ve Cevapları > 2006 > 2006 KPSS/1 Soruları ve Yanıtları KPSS: Kamu Personel Seçme Sınavı Aşağıdaki pdf uzantılı dökümanları açabilmek için Adobe Reader 'ın 5.0 veya üstü sürümünün sisteminizde yüklü olması gerekmektedir.
KPSSTarih Osmanlı Devleti'nde Kültür ve Medeniyet Test: KPSS Tarih Atatürk İnkılapları Test: KPSS Tarih Osmanlı Devleti'nde Kültür ve Medeniyet Test II: İlk Türk Devletleri Test: 2. Dünya Savaşı Test: Türk İslam Tarihi Test: Osmanlı Devleti Duraklama ve Gerileme Dönemi Test: II. TBMM Dönemi ve Çok Partili Hayata Geçiş Test
2 Coğrafya→18 soru. 3- Temel Yurttaşlık Bilgisi→9 soru. 4- Türkiye ve Dünya ile ilgili Genel Kültürel ve Güncel Sosyo-Ekonomik Konular → 6 soru. Bu bölümde adayın entelektüel düşünme,tarihsel bilgi ve düşünme metodolojisi, güncel konularda bilgi düzeyi ve bunu kullanma/yorumlama becerileri ölçülecektir.
1671 Likes, 10 Comments - Kpss 2022 (@biinevolli) on Instagram: “Atatürk ilke ve inkılapları 🫣.. #kpss #kpss2022 #kpsslisans #kpssonlisans”
MarmaraÜniversitesi Atatürk İlke ve İnkılapları-1 Final Soruları Ermeni soykırımını (a-tehcirin gerekçeleri, b-uluslar arası etkisi) anlatın. -Balkan savaşının Türkiye açısından önemi nedir?
rF7qAZ. İslam Öncesi Türk Tarihi - 1 İslam Öncesi Türk Tarihi - 2 İslam Öncesi Türk Tarihi - 3 İslam Öncesi Türk Tarihi - 4 İlk Müslüman Türk Devletleri - 1 İlk Müslüman Türk Devletleri - 2 İlk Müslüman Türk Devletleri - 3 İlk Müslüman Türk Devletleri - 4 İlk Müslüman Türk Devletleri - 5 İlk Müslüman Türk Devletleri - 6 Osmanlı Devleti Kuruluş Dönemi Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi - 1 Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi - 2 Osmanlı Devleti Dağılma Dönemi - 3 Osmanlı Devleti Kültür ve Medeniyet - 1 Osmanlı Devleti Kültür ve Medeniyet - 2 Osmanlı Devleti Kültür ve Medeniyet - 3 Osmanlı Devleti Kültür ve Medeniyet - 4 Osmanlı Devleti Kültür ve Medeniyet - 5 Milli Mücadele Hazırlık Dönemi - 1 Milli Mücadele Hazırlık Dönemi - 2 Milli Mücade Muharabeler Dönemi - 1 Milli Mücade Muharabeler Dönemi - 2 Atatürk Dönemi İç Politika Atatürk Dönemi Dış Politika Atatürk İlke ve İnkılapları Cumhuriyet Dönemi Kültür ve Medeniyet 20. Yüzyılın Başlarında Dünya 2. Dünya Savaşı ve Sonuçları
Ekleyen mehmet Tarih 20-06-2014, 2230 Kategori Okuma 1720 0 1 2 3 4 5 Sosyal Paylaşım
ATATÜRK İLKELERİ – ÖZET DERS NOTU ve Çıkmış Sorular* Atatürkçü Düşünce Sistemi Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak amacıyla ortaya koyduğu ilke ve inkılâpların İlkeleri’nin Ortak Özellikleri* Atatürk İlkeleri 1935 yılında Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında kabul edilen Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik, İnkılâpçılık 6 Temel İlke ve bunları bütünleyen ilkelerden oluşur.* Atatürk ilkeleri, Türk ulusunun ihtiyaçlarından ve Türkiye’nin gerçeklerinden doğmuş ve bu ihtiyaçlara, gerçeklere göre de gelişmiştir.* Atatürkçülüğün temeli ulusçuluk ve laikliğe dayalıdır.* İlkelerin özü; Türk milletini çağdaş milletler seviyesine çıkarmaktır.* Atatürkçülükte demokrasi, cumhuriyetçilik, laiklik ve milliyetçilik gibi evrensel değerler varsa da çağdaşlaşmanın gereği olarak Halkçılık, Devletçilik ve İnkılâpçılık ise Türkiye’ye özgü ilkelerdir.* Atatürkçü düşünce sisteminin en belirgin özelliği akla ve bilime dayanması, gelişmeye açık bir özellik göstermesidir.* Atatürkçülük bir bütündür ve yabancı siyasi akımlar ve ideolojilerle açıklanamaz.* Bu ilkeler 5 Şubat 1937’de, “Atatürk İlkeleri” adıyla 1924 Anayasası’na dâhil edilmiştir. TEMEL İLKELERCUMHURİYETÇİLİKCumhuriyetçilik İlkesi’nin özellikleri kısaca şöyledir;– Temel ilkesi seçimdir.– Devlet başkanlığında ve diğer kademelerde ömür boyu kalmaya karşıdır.– Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir.– Cumhuriyetçiliğin temel dayanağı olan ulusal egemenlikten ilk kez Amasya Genelgesi’nde bahsedilmiştir.– Demokratiktir.– Türk milletinin karakterine uygundur.– Özgür düşünce ortamı vardır.– Atatürk’ün diğer ilkelerinin uygulanmasını sağlar.– Cumhuriyetçilik, Atatürk’ün taviz verilmemesini belirttiği iki ilkeden biridir. diğeri laiklik.– Sosyal devlet anlayışını ve güçler ayrılığını esas alır.– Cumhuriyetçilikte hukuk üstünlüğü ve anayasal devlet anlayışı vardır.– Cumhuriyetçilik, halkın yönetime ve toplumsal hayata katılımını artırmayı amaçlar.– Cumhuriyetçiliği; Milliyetçilik ve Halkçılık ilkeleri tamamlar, ulusal egemenlik ilkesi bütünler.– Cumhuriyetçilik, devletin siyasi rejimi olarak Cumhuriyet yönetimini benimsemek, onu korumak ve yaşatmaktır. Atatürk’ün Cumhuriyetçilik İlkesi doğrultusunda; TBMM’nin açılması 1921 ve 1924 Anayasaları’nın hazırlanması Saltanat’ın kaldırılması Cumhuriyetin ilan edilmesi Halifeliğin kaldırılması Ordunun siyasetten ayrılması Siyasi partilerin kurulması Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi İki dereceli seçim sisteminden tek dereceli seçim sistemine geçilmesi Seçmen yaşının düşürülmesi Milletvekili seçme ve seçilme hakkı için vergi verir olma şartının kaldırılması 1 Nisan 1923 gibi inkılâplar rejim, politika,III. Uluslararası ilişkiler,Cumhuriyetçilik ilkesi yukarıdakilerden hangilerini doğrudan belirler?A Yalnız I B Yalnız II C Yalnız IIID I ve II E II ve III2008/KPSS ÖnlisansCevap AÖRNEK SORUAşağıdakilerden hangisi demokratik devlet anlayışıyla bağdaşmaz?A Seçimlerin düzenli aralıklarla tekrarlanmasıB Gelir ve servet ediniminin kısıtlanmasıC Etkin siyasi makama seçimle gelinmesiD Siyasi partilerin serbestçe kurulmasıE İktidarın el değiştirebilmesi2009 – KPSSCevap BÖRNEK SORUTürk Devriminin “Cumhuriyetçilik ilkesi saltanat ve hilafete karşıdır.” yargısının, millete ait olması, din kurallarına dayandırılmaması,III. azınlık okullarının öğretime devam etmesine izin verilmesidurumlarından hangileriyle ilgili olduğu savunulabilir?A Yalnız I B Yalnız II C Yalnız IIID I ve II E II ve III2010 KPSS – LisansCevap DMİLLİYETÇİLİK ULUSÇULUK Milliyetçiliğin temel öğesi millettir. Millet; Geçmişte birlikte yaşamış, aralarında dil, kültür, ülkü ve tarih gibi ortak bağları olan insan topluluğudur. Milliyetçilik ise milli birliği ve beraberliği sağlamak, millet ve ülke çıkarlarını korumak, ırk ve din ayrımcılığına yer SORUMustafa Kemal, “…Artık hükümet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet hükümettir. Artık hükümet ve hükümet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır.” Kemal’in bu anlatımıyla aşağıdaki kavramlardan hangisini vurguladığı savunulabilir?A Tam bağımsızlıkB BarışseverlikC BilimsellikD Milli birlik ve beraberlikE Vatanseverlik2011 – KPSSCevap D Mustafa Kemal’e göre dini, dili ne olursa olsun kendini Türk sayan ve Türk olarak yaşayan herkes Türk’tür. Atatürk bunu “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözüyle belirtmiştir. Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı; Bölücü değil, birleştirici ve toplayıcıdır. Bu anlayış ırkçı değildir eşitlikçidir.. Laiklik esasından ödün vermez, sınıf kavgasını değil, sosyal dayanışmayı hedef tutar. Atatürkçü milliyetçilik anlayışı belli bir ırka, mezhebe, sınıfa ve siyasal görüşe dayanmaz. Akılcı, çağdaş, medeni, ileriye dönük, demokratik, yüceltici, insani ve barışçıdır. Atatürk milliyetçiliği, Türk milletini birlik ve beraberlik içinde yaşatacak, ileriye götürecek önemli bir güç kaynağıdır. Milliyetçilik, ulusal bağımsızlığı sağlama, koruma ve pekiştirme amacı olarak da ifade edilebilir. Milliyetçilik ilkesinin toplumsal, siyasal, kültürel içeriği yanında ekonomik içeriği de vardır Amaç; Türk milliyetinin refahını, zenginliğini, mutluluğunu ve varlığını yükseltmektir ulusal ekonominin kurulması gerektiğini belirtir.. Milliyetçilik ulusal kurtuluş savaşımızın çıkış noktasını oluşturmuştur. Milliyetçiliğin bütünleyici ilkeleri; Özgürlük ve Bağımsızlık, Yurtta Sulh Cihanda Sulh, İnsan ve İnsanlık sevgisidir. Milliyetçilik İlkesi doğrultusunda yapılan inkılâplar; TBMM’nin açılması 1920 İstiklal Marşı’nın kabul edilmesi 1921 İzmir İktisat Kongresi’nin toplanması 1923 Kapitülasyonların kaldırılması 1923 Kabotaj Kanunu’nun çıkarılması ile deniz yollarının millileştirilmesi 1926 Yabancı şirketlerin millileştirilmesi 1926 Gümrük Koruma Kanunu’nun çıkarılması 1929 Reji İdaresi Tütün Tekeli’nin kaldırılması 1929 Türk Parası’nı Koruma Kanunu’nun çıkarılması 1930 Türk Tarih Kurumu’nun kurulması 1931 Türk Dil Kurumu’nun kurulması 1932ÖRNEK SORUAtatürkçü milliyetçilik anlayışı yargıyı aşağıdakilerden hangisi destekler?A Milleti oluşturan unsurlar arasında ırk ve köken birliğinin temel alınmasıB Vatandaşların istedikleri dini ve mezhebi seçmesiC Toplumun ırk, din ve mezhep çizgileriyle bölünmesiD Devletin resmî bir dininin olmasıE Ümmetçi düşünce yapısı 2008/KPSS Lisans Cevap BÖRNEK SORUAtatürkçü milliyetçilik anlayışı ırk, din ve mezhep ayrımcılığına bu bilgiyle Atatürk milliyetçiliğinin, devlet anlayışını benimseme, kimliklere saygılı olma,III. milletin birliğine ve bütünlüğüne önem verme,özelliklerinden hangilerine ulaşılır?A Yalnız I B Yalnız II C Yalnız IIID II ve III E I, II ve III 2008/KPSS ÖnlisansCevap EÖRNEK SORUTürk toplumunun ilerleme ve gelişme yolunda, uluslararası ilişkilerde çağdaş uluslarla yan yana ve uyum içinde yürümesi, kendine özgü karakterini ve bağımsız kimliğini korumasını temel alan milliyetçilik ilkesiyle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?A Ulusallığın ve bağımsızlığın ilke edinilmesiB Çağdaşlığın benimsenmesiC Türk milletinin kendini diğer milletlerden üstün görmesiD Toplumun refah düzeyinin yükseltilmesine çalışılmasıE Uluslararası barışın korunmasına özen gösterilmesi2008/KPSS OrtaöğretimCevap CÖRNEK SORUAşağıdakilerden hangisinin gerçekleştirilmesinde ulusçu devlet anlayışı olduğu savunulamaz?A Ölçü birimlerinin değiştirilmesiB Kabotaj Kanunu’nun uygulanmasıC Türk Tarih Kurumunun kurulmasıD Yeni Türk alfabesinin kabul edilmesiE Türk parasının korunması için kanun çıkarılması2008/KPSS OrtaöğretimCevap AÖRNEK SORU– Kapitülasyonların kaldırılması– Kabotaj Kanunu’nun çıkarılmasıYukarıdaki gelişmelerde aşağıdaki ilkelerden hangisinin temel alındığı savunulabilir?A Bağımsızlık B LaiklikC Halkçılık D DevletçilikE İnkılâpçılık2009 – KPSSCevap AÖRNEK SORUAtatürk’ün milliyetçilik anlayışının ırk, mezhep ve sınıf ayrılıklarına karşı olması, birlik ve beraberlik, birlik,III. sosyal dayanışma,durumlarından hangilerini desteklediğini gösterir?A Yalnız I B Yalnız IIC Yalnız III D I ve IIE I, II ve III2009 – KPSSCevap EÖRNEK SORU1961 Anayasası’nda Türk milletini, bütün fertleriyle kaderde, kıvançta ve tasada ortak kılmak, bölünmez bir bütün hâlinde millî bilinç ve ülkü etrafında toplamak biçiminde ifade edilen ilke, aşağıdakilerden hangisidir?A Milliyetçilik B Halkçılık C LaiklikD Devletçilik E Cumhuriyetçilik2010 – KPSS LisansCevap AÖRNEK Tarih Kurumunun Dil Kurumunun açılmasıIII. Şapka giyilmesi hakkında kanun çıkarılmasıYukarıdaki gelişmelerden hangilerinin, Atatürk milliyetçiliğinin gelişmesinde ve hızlanmasında etkili olduğu savunulabilir?A Yalnız I B Yalnız II C Yalnız IIID I ve II E I, II ve III2010 – KPSS LisansCevap DHALKÇILIK Halk bir ülkenin sınırları içerisinde yaşayan çeşitli mesleklerin ve toplumsal grupların oluşturduğu insanlardır. Halkçılık, toplumsal barışın sağlanması için sınıf ayrımcılığını reddeder. Devlet yönetiminde tüm vatandaşlara kendini yönetme hakkı, kanun önünde eşitlik, gelir dağılımında denge sağlanmasını ve herkesin devlet hizmetlerinden yararlandırılmasını hedefler. Atatürk’e göre halk, her bakımdan ayrıcalıksız ve birbirine eşit kimselerden Halkçılık ilkesi; Cumhuriyetçiliğin ve Milliyetçiliğin ortak bir sonucudur. Halkçılık ilkesi halkın elbirliği ile ilerlemesi ve kalkınmasını da hedefler. Böylece devletin halka karşı, halkın da devlete karşı görevleri olduğunu belirtir. Kısaca halkçılık, toplumsal eşitliği ve topluma hizmet amacı SORUAtatürk, “En iyi bireyler, kendinden çok, bağlı olduğu toplumu düşünen, onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına yaşamını adayan insanlardır.” bu sözündeki en iyi birey tanımının aşağıdakilerden hangisiyle eşleştiği savunulabilir?A Vatandaşlık bilincine erişmiş kişiB Başkalarının hak ve özgürlüklerine değer vermeyen kişiC Belli bir sınıfın yararını gözeten kişiD Sorumluluklarının gereğini yerine getirmeyen kişiE Önceliklerini kişisel çıkardan yana kullanan kişi2011 – KPSSCevap ANOT Halkçılık ilkesi, Devletçilik ilkesinin uygulanmasını zorunlu kılmıştır. Devlet “sosyal devlet anlayışına” uygun olarak yatırımlarda bulunur. Atatürk’ün Halkçılık İlkesi doğrultusunda; Saltanatın kaldırılması 1922 Cumhuriyetin ilanı 1923 Aşar vergisinin kaldırılması 1925 Medeni Kanun’un Kabulü 1926 Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun Kabulü 1926 Okuma yazma seferberliğinin başlatılması 1928 ve Millet Mektepleri’nin açılması İlköğretimin ücretsiz ve zorunlu olması Gelire göre vergi alınması Soyadı Kanunu’nun kabul edilmesi 1934 Kadınlara, yönetime katılma hakkı tanınması 1930 – 1934 Azınlıkların Türk vatandaşı sayılarak ayrıcalıklarının sona erdirilmesi 1923 Devlet yatırımlarının ve sosyal hizmetlerin yaygınlaştırılması Vatandaşların tüm devlet hizmetlerinden faydalanmasında eşitlik sağlanması gibi inkılâplar SORUHalkçılık ilkesinin demokratik olma özelliğini, karşı olması, halkın bir kesimine ait olması,III. herkesin kanun önünde eşit kabul edilmesi, durumlarından hangileri destekler?A Yalnız I B Yalnız II C I ve IID I ve III E II ve III 2008/KPSS LisansCevap DÖRNEK hakkının olması, ayrıcalıklara son verilmesi,III. Herkesin yönetime katılması, Yukarıdakilerden hangileri halkçılık ilkesiyle bağdaşır? A Yalnız I B Yalnız II C Yalnız IIID I ve II E I, II ve III 2008/KPSS OrtaöğretimCevap EÖRNEK SORUAşağıdakilerden hangisinin sosyal hayattaki ayrıcalıkları önlemek amaçlı olduğu savunulamaz?A Tekke ve zaviyelerin kapatılmasıB Hacı, ağa, hafız, molla gibi unvanların kaldırılmasıC Medeni Kanun’un kabul edilmesiD Devlet İstatistik Enstitüsünün kurulmasıE Dinî giysilerin mabetler dışında giyilmesinin yasaklanması2011 – KPSSCevap DLAİKLİK Laiklik; devlet düzeninin; bu düzeni sağlamak ve korumak için uygulanan hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılması; kimsenin de dini inancına ve vicdan özgürlüğüne karışılmaması demektir. Laiklik din ve mezhep kavgalarına karşıdır. Atatürk’e göre din, bir vicdan meselesidir. Dine duyulan saygıdan dolayı taassuba, gericiliğe karşıdır. Laiklikte devletin resmi dini yoktur. Devlet belli bir dine üstünlük tanıyıp, onun kurallarını bütün vatandaşlara benimsetmeye ve uygulatmaya çalışmaz. Buna göre din ve ibadet özgürlüğünü güvence altına almıştır. Laiklik Türk İnkılâbı’nın temel taşıdır. Atatürk ilkeleri arasında Cumhuriyetin vazgeçilmez ve geri dönülmez Laiklik, Atatürk’ün cumhuriyetçilik ilkesi ile birlikte taviz vermediği, her türlü siyasi tartışmalardan uzak tuttuğu ikinci ilkedir. Laiklik, Türk milletinin çağdaşlaşma, ilerleme ve bilimsel gelişme yolunu açmıştır. Laiklik; Cumhuriyet ve demokrasinin gelişip güçlenmesi için de ortam hazırlamıştır. Atatürk’ün Laiklik İlkesi doğrultusunda; Saltanatın kaldırılması 1922 Halifeliğin kaldırılması 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılması 1924 Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılması 1924 Medreselerin kapatılması 1925 Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun’un kabul edilmesi Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması 1925 Kılık ve kıyafette yenilik yapılması 1925 Medeni Kanun’un kabul edilmesi 1926 Dinsel ünvanların yasaklanması 1934 “Devletin dini İslam’dır” maddesinin anayasadan çıkarılması Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı’nın yemin şeklinin değiştirilmesi 1937’de laiklik ilkesinin 1924 Anayasası’na girmesi gibi inkılaplar SORUAtatürk; Onuncu Yıl Nutku’nda “Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.” bu sözünün aşağıdaki ilkelerden hangisinin önemini doğrudan vurguladığı savunulabilir?A Milliyetçilik B HalkçılıkC Laiklik D DevletçilikE Cumhuriyetçilik2008/KPSS ÖnlisansCevap CÖRNEK SORU– Halifeliğin kaldırılmasıyla şeriata aykırı olduğu yolunda fetva vermeye kalkışan fetva makamının ortadan kaldırılması– Siyasal amaçlarla sömürülebilecek olan Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin kapatılmasıYukarıdaki gelişmelerin aşağıdakilerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?A Cumhuriyetin ilan edilmesi ve cumhurbaşkanının seçilmesiB Anayasadan laikliğe aykırı hükümlerin çıkarılmasıC Ulus egemenliğine dayalı yeni bir anayasa yapılmasıD Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nun çıkarılmasıE Saltanatın kaldırılması2008/KPSS LisansCevap BÖRNEK ilkelerinin Türkiye Devleti’nin temel nitelikleri olarak kabul yeminlerinin “Vallahi.” yerine “Namusum üzerine söz veriyorum.’’ şeklinde değiştirilmesiIII. Anayasa Mahkemesinin kurulmasıYukarıdakilerden hangileri Atatürk Dönemi gelişmeleri arasındadır?A Yalnız I B Yalnız IIC I ve II D I ve IIIE I, II ve III2009 – KPSSCevap CÖRNEK SORUAtatürkçü düşüncede, vicdan özgürlüğü bir yargının, bireyin, özgü siyasal ve felsefi bir düşünceye sahip olduğunu açıklayabilmesi, olduğu dinin gereklerini yerine getirmesi ya da getirmemesi,III. kendi etnik kökenini diğer etnik kökenlerden üstün gördüğünü açıklayabilmesigörüşlerinden hangilerini desteklediği savunulabilir?A Yalnız I B Yalnız II C I ve IID II ve III E I, II ve III2010 KPSS – LisansCevap CDEVLETÇİLİK Atatürk’ün devletçilik ilkesinin özellikleri şunlardır;– Devletçilik, halkçılığın zorunlu bir sonucudur.– Güçlü ve çağdaş bir devlet meydana getirmeyi amaçlar.– Cumhuriyetin ilk yıllarında Türk milletinin ve devletinin içinde bulunduğu durumundan dolayı zorunlu olarak ekonomide devletçilik ilkesi uygulanmıştır.– Atatürk’e göre devletçilik, özel teşebbüs hürriyetinin ve piyasa ekonomisinin reddi değildir.– Devletçilik, planlı ekonomiyi gerekli hale getirmiştir.– Atatürk, Yeni Türk Devleti’nin her yönden hızla kalkınabilmesi için Türkiye’ye özgü bir devletçiliğin uygulanmasını zaruri görmüştür. Devletçiliğin Türk Toplumuna Sağladığı Faydalar;* Türkiye’de ilk defa planlı ekonomiye geçilmesini sağlamıştır.* Devlet eliyle önemli yatırımlar yapılmıştır.* Teknik eleman açığının kapatılmasını sağlamıştır.* Ekonomik kalkınmada bölgeler arası farklılığın giderilmesini sağlamıştır.* Türk çiftçisi ürünlerini en iyi şekilde değerlendirme fırsatını yakalamıştır.* Sanayileşmenin devlet tarafından gerçekleştirilmesiyle, işçi hakları devletin güvencesi altına alınmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayileşme özel sektöre bırakılmıştı. Ancak; sermayesizlik nedeni ile özel sektörün sanayileşmeyi gerçekleştiremediği 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı; devletin ekonomik yatırımlarda bulunma sürecini hızlandırmıştır. 1933’te I. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile devlet de ekonomik hayatın içine girdi; ekonomide devletçiliğe geçildi. 1933 – 1939 yılları arasında hızlı bir devletçilik ve kalkınma planı uygulanmıştır. Bu sistem Türkiye’nin koşullarından ve gereksinimlerinden doğmuştur. Ancak günümüzde daha çok “Liberal Ekonomi Anlayışı” uygulanmaktadır. Devletçilik ilkesi ile ilgili yapılan inkılâplar; I. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın yapılması Merkez Bankası’nın kurulması Devlet eli ile Sümerbank gibi fabrikaların açılması Birçok bankanın ve şirketin kurulması Maden Tetkik Arama Enstitüsü, Etibank ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri gibi Devlet Demir Yolları’nın kurulması Devlet Üretme Çiftlikleri’nin kurulmasıÖRNEK ilkesinin uygulanması, İktisat Kongresi’nin toplanması,III. Milletler Cemiyeti’ne üye olunması,Türkiye Cumhuriyeti’nde özel girişimde sermaye birikiminin ve gerekli kadronun yeterli olmamasının yukarıdakilerden hangilerini gerekli hale getirdiği savunulabilir?A Yalnız I B Yalnız II C Yalnız IIID I ve II E I, II ve III2006 – KPSS LisansCevap AÖRNEK SORUDevletçilik ilkesi, girişimciliğe yer verilmesi, sermayeden yararlanılması,III. mülkiyet hakkının ulusun yararlarına aykırı biçimde kullanılması,durumlarından hangilerine karşıdır?A Yalnız I B Yalnız II C Yalnız IIID I ve II E II ve III2008/KPSS OrtaöğretimCevap CİNKILÂPÇILIK Halk gücüne dayanarak gerçekleştirilen, ileriye dönük köklü yeniliklere “inkılâp” denir. İnkılâp; toplumdaki yenileşme ihtiyacının bir sonucudur. Eskiyen kurumların yerine yeni kurumların kurulmasıdır. İnkılâpçılık; zamanına göre geri kalmış, eskimiş kurumların kaldırılarak yerlerine ilerlemeyi, gelişmeyi kolaylaştıracak ve geliştirecek kurumların konulmasıdır. İnkılâpçılık, yenileşme ve çağdaşlaşmaya açık bir ilkedir. Bu nedenle statik durağan değil, dinamik bir nitelik taşır. Türk inkılâbı; gerçekçidir, bilim ve akla dayanır. Bu nedenle donmuş, katı ve sert ideolojilerden ayrılır. İnkılâpçılık, Atatürk ilke ve devrimlerini korumayı ve güçlendirmeyi amaçlar. Atatürk, inkılâpların amacını şu sözleri ile belirtmektedir; “Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların amacı; Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlamı ve biçimi ile uygar bir toplum durumuna ulaştırmaktır.” Çağdaşlaşma ve Batılılaşma, inkılâpçılığın bütünleyici sürekliliğini sağlama, uygarlık düzeyine çıkma,III. Gerçekleştirilen inkılâplarla yetinme,Yukarıdakilerden hangileri, inkılâpçılık ilkesinin, toplumu durağanlıktan, dogmacılıktan kurtarma amaçlı olduğunu gösterir?A Yalnız I B Yalnız II C I ve IID II ve III E I, II ve III2008/KPSS ÖnlisansCevap CÖRNEK SORUAtatürk, “Ülkeler çeşitlidir, fakat uygarlık birdir ve bir milletin kalkınması için de bu tek uygarlığa katılması gerekir. Osmanlı Devleti’nin düşüşü Batı’ya karşı elde ettiği başarılardan çok, mağrur olarak kendisini Avrupa milletlerine bağlayan ilişkileri kestiği gün başlamıştır.” bu anlatımıyla aşağıdakilerden hangisine vurgu yaptığı söylenebilir?A Eski bir tarih mirasına sahip olunduğunaB Batı’nın yayılmacı siyaset izlediğineC Çağdaşlaşmanın gereğineD İmparatorlukların siyasi varlıklarını korumalarının güçlüğüneE Batı uygarlığının kendisinden önceki uygarlıklardan yararlandığına2009 – KPSSCevap CÖRNEK SORUSoyadı Kanunu’nun kabul edilmesiMedreselerin kapatılmasıMedeni Kanun’un kabul edilmesiYukarıdaki gelişmeler aşağıda verilen Atatürk ilkelerinden hangisiyle ilişkilendirilemez?A LaiklikB DevletçilikC MilliyetçilikD HalkçılıkE İnkılâpçılık2011 – KPSSCevap BBÜTÜNLEYİCİ İLKELER Ulusal Egemenlik Egemenliğin doğrudan ulusa ait olmasıdır. Demokrasinin bir sonucu olup Cumhuriyetçiliği bütünler. Ulusal Birlik – Beraberlik ve Ülke Bütünlüğü Milliyetçilik, Halkçılık veLaikliğin bir sonucudur. Ortak geleceği ve toplumsal barışı hedefler. Özgürlük ve Bağımsızlık Türk dış politikasının temel taşı ve amacıdır. Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik ilkesini bütünler. Yurtta Barış Sulh Dünyada Barış Milliyetçilik ve Halkçılığın doğal sonucudur. Her ulusun birbirlerinin bağımsızlığına saygı duyması gerçeğini savunur. Ulusal bağımsızlık savaşları dışındaki savaşları cinayet olarak kabul eder. Türk dış politikasında izlenecek yolu gösterir. Akılcılık ve Bilimsellik Laiklik ilkesinin bütünleyicisidir. Tüm gelişmelerin kaynağını oluşturur. Çağdaşlık ve Batılılaşma İnkılâpçılık ilkesinin bütünleyicisidir. Değişimden yanadır. Çağdaşlaşmayı amaçlar ancak Batı’yı taklit etmeyi değil, Batı toplumlarını uygar kılan düşünce ve kurumları almayı amaçlar, çağın gereklerine göre yaşamayı öngörür. İnsan ve İnsanlık Sevgisi Milliyetçilik ve Halkçılık ilkelerinin doğal sonucudur. İnsana ve insanlığa karşı olan her eylemi reddetmektedir. Tüm insanlığı bir bütün olarak kabul SORUAtatürk; 1924 yılında, “Bizim milletimiz vatanı için, hürriyeti ve egemenliği için fedakâr bir halktır, bunu ispat etti. Milletimiz yaptığı inkılapların kıskanç müdafiidir de. Benliğinde bu faziletler yerleşmiş bir milleti yürümekte olduğu doğru yoldan hiçbir kimse hiçbir kuvvet alıkoyamaz.” bu ifadesiyle Türk milletinin, inkılâpçılıkilkelerinden hangilerini korumada kararlılığını vurguladığı savunulabilir?A Yalnız I B Yalnız II C Yalnız IIID I ve II E I, II ve III2008/KPSS LisansCevap E
DİKKAT Bu konu 12 yıl önce açılmış. İçerdiği bilgiler eskimiş olabilir!ATATÜRK İLKE VE İNKILÂPLARI 1- ULUSAL EGEMENLİK AŞAMALARI Ulusal egemenlik halkın kendi yönetimini kendisinin belirlemesi demektir. Ulusal egemenlik değişik birçok kavramla da ifade edilebilir. - Cumhuriyet - İrade-i Milliye - Hâkimiyet-i Milliye gibi - Ulusun Azim ve Kararı Bu aşamalar şöyle sıralanabilir a Amasya Genelgesi “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır Ulusal egemenlikten ilk defa bahsedilmiştir. b Erzurum Kongresi Kuvay-ı Milliye’yi etkin irade-i milliyeyi hâkim kılmak ESASTIR Ulusal egemenliğin kesin olarak gerçekleştirileceği söylenmiştir. Çünkü buradaki ESASTIR kelimesi bundan vazgeçilemeyeceğini göstermektedir. c Sivas Kongresi Bu kongrede ulusal kararlar alınmıştır. Bu kararlar da yurdun her sancağından seçilen 3’er delegenin oyuyla alınmıştır. Ve bu delegeleri seçenler de halkın kurduğu ulusal örgütlerdir. Birini o bölgenin belediyesi, birini Müdafa-i Hukuk Cemiyeti, birini de Redd-i İlhak Cemiyeti seçmiştir. d TBMM’nin Açılışı Ulusal egemenlik fiilen gerçekleşmiştir. e Teşkilat-ı Esasîye 1921 İlk anayasamızdır. Bu anayasadaki “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözü de ulusal egemenliği ifade etmiştir. f Saltanatın Kaldırılması 1 Kasım 1922 Ulusal egemenliğin önündeki önemli bir engel ortadan kaldırılmıştır. g Cumhuriyetin İlanı 29 Ekim 1923 Devletin rejiminin ismi konmuştur. En önemli ulusal egemenlik aşamasıdır. h Erkan-ı Harbiye-i Umumîye Vekâletinin Kaldırılması 3 Mart 1924 Genel Harp İşleri Bakanlığı demektir. Bu bakanlığın başındaki kişi bir asker idi. Ve aynı zamanda devletin yürütme organının içinde bulunuyordu. Ulusal egemenlik düzenine sahip bir devlette asker kökenli bir kişinin yürütme organı içinde olması rejimle çelişmekteydi. Bu yönüyle bu inkılâp da bir ulusal egemenlik aşamasıdır. ***ÖNEMLİ NOT Bu inkılâp bir yönüyle de Türk Dış Politikasının barış üzerine kurulması yolunda atılan bir adımdır. Çünkü dış politikası “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” olan bir devlette Harp İşleri Bakanlığı diye bir bakanlığın bulunması çelişki yaratabilirdi. i Çok Partili Hayata Geçiş Denemeleri 1923’te TPCF’nin Terakkiperver Cumhuriyet Fırka kuruluşu ve 1930’da SCF’nin Serbest Cumhuriyet Fırka kuruluşu. Çoğulculuğu sağladığından dolayı j Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi 1930’da Belediye, 1933’te Muhtarlık ve 1934’te de Milletvekili seçimlerine katılma hakkı verilmiştir. 2- LAİKLEŞME AŞAMALARI a Saltanatın Kaldırılması 1 Kasım 1922 1 Kasım 1922’de hem halife hem de padişahlık yetkilerine sahip olan 6. Mehmet Vahdettin’in padişahlık yani siyasi yetkilerine son verildi ve yeni Türk devletinin siyasi yetkilerine sahip olan tek kurum TBMM oldu. Vahdettin ise sadece halife olarak kaldı. Bu yönüyle dini yetkiler Vahdettin’e, siyasi yetkiler de TBMM’ye geçmiş oldu. Böylece Din ve Devlet işleri ayrılmış oldu. Saltanatın kaldırılması Laikleşme yolunda atılan ilk adımdır. b Halifeliğin kaldırılması 3 Mart 1924 Halife Vahdettin 17 Kasım 1922’de Malta’ya gidince TBMM 18 Kasım’da Abdulmecid Efendi’yi halife ilan etti. Abdulmecid efendinin de kendisine tanınan hakları aşıp siyasi bir lider gibi hareket etmesi üzerine halifeliğe de son verildi. Bu siyasal alandaki en önemli laikleşme aşamasıdır. c Şeriyye ve Evkaf Vekâletinin Kaldırılması 3 Mart 1924 Şeriyye Vekâleti çıkarılan kanunların dine uygun olup olmadığına karar verirdi. Evkaf Vekâleti ise bütün vakıfların bağlı olduğu bakanlıktı. Bu bakanlık Vakıflar vasıtasıyla bütün dini kurumları yönetebiliyordu. Bu siyasal alanda bir laikleşmedir. d Tevhid-i Tedrisat Kanunu 3 Mart 1924 Medreseler kapatıldı ve eğitim-öğretim birleştirildi. Bu eğitim alanında yapılan bir laikleşmedir. e Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması 1925 Tekke ve zaviyeler tarikat mensuplarının toplanıp ibadet yaptıkları yerlerdir. Bu toplumsal alanda yapılan bir laikleşmedir. f Kılık Kıyafet ve Şapka İnkılâbı 1925 Toplumsal alanda yapılan bir Laikleşme çalışmasıdır. ***ÖNEMLİ NOT 1925 olayları şöyle kısaltılabilir Şeyh Sait Tekke’de Şapkasını ve Kılık Kıyafetini Değiştirirken Takvimdeki Aşar’ı ve Takrir-i Sükûn’u Göremedi-> 1925 1925’teki olayları böyle şifreleyerek vermemizin sebebi bu yıl içinde çok fazla olayın olmasıdır. İnkılâp tarihi dersi için de tarihler çok önemlidir. Zaten diğer yıllarda en fazla iki -üç olay göreceksiniz. 1925’i böylece aradan çıkarmış olacağız. g Medeni Kanunun Kabulü 1926 Dini hukuk kuralları yerine çağdaş ve akılcı hukuk kuralları getirdiğinden hukuk alanında yapılan bir Laikleşme çabasıdır. h 1928’de Anayasa’dan “Devletin dini, dini İslam’dır.” Maddesi ve Vallahi adlı milletvekili yemini çıkarıldı. Anayasal alanda yapılan bir Laikleşme çalışmasıdır. ı 1934 Giysi Kanunu ile Din ve Mezhep mensuplarının Mabetler dışında dini kıyafetlerle dolaşmalarının yasaklanması. Toplumsal alanda yapılan bir laikleşmedir. i 1935’te Hafta sonu tatilinin Cumadan Pazara alınışı toplumsal alanda yapılan bir Laikleşmedir. j 1937’de Laikliğin Anayasaya girişi; anayasal alanda yapılan bir Laikleşmedir. ***ÖNEMLİ NOT İnkılâplar en çok Laikleşme alanında yapılmıştır. - Tekke ve Zaviyelerin kapatılması - Medreselerin kapatılması - Tevhid-i Tedrisat Kanunu Toplumdaki Kültürel değişmeyi kolaylaştırmıştır. 3İNKILÂP –ALAN İLİŞKİSİ Ulusal egemenlik ve laiklik hakkındaki Bu ön bilgilerden sonra şimdi İnkılap Tarihinin en önemli konusu ve en çok soru sorulan konusuna giriyoruz İnkılaplar ve İlkeler konusu. Önce İnkılâp-Alan ilişkisini vereceğiz. Burada hangi İnkılâbın hangi alana girdiğine bakacağız ve sonrasında da İnkılâp -İlke ilişkisinde hangi inkılâbın hangi ilkeye girdiğini öğreneceğiz. ***ÖNEMLİ NOT Medeni kanun kadınlara sadece ekonomik ve sosyal haklar getirmiştir. Hiçbir siyasal hak getirmemiştir. ***ÖNEMLİ NOT Medeni kanun, Laiklikle ilgilidir. Çünkü İslam Hukuku olan Mecelle yerine çağdaş ve akla dayanan hukuk kurallarını getirmiştir. Medeni Kanun Halkçılıkla ilgilidir. Çünkü kadınları sosyal ve ekonomik alanda erkeklerle eşit hale getirmiştir. Medeni Kanun İnkılâpçılıkla ilgilidir. Çünkü eskimiş ve ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmiş dini kurallar yerine çağdaş kuralları getirmiştir. Medeni kanun 4 bölüme ayrılmış bir kanundur. - Şahsın Hukuku - Eşya Hukuku - Miras Hukuku - Aile Hukuku ŞEMA a-Hukuk alanında yapılan diğer inkılâplar - 1926 yılında İtalya’dan Ceza Kanunu alındı. - 1926 yılında İsviçre’den Borçlar Kanunu alındı. - 1926 yılında Almanya’dan Ticaret Hukuku alındı. - 1927 yılında İsviçre’den Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu kabul edildi. - 1929 yılında Almanya’dan Ceza Muhakemeleri Kanunu alındı. - 1929 yılında yine Almanya’dan Deniz Ticaret Kanunu alındı. - 1932 yılında İsviçre’den İcra ve İflas Kanunu kabul edildi. b Toplumsal Alanda Yapılan İnkılâplar b–1 Şapka ve kılık-kıyafet inkılâbı 1925 25 Kasım 1925’te Atatürk’ün Kastamonu’da şapka giymesi ile artık fes ve benzeri başlıklar yasaklandı. b–2 Tekke, Zaviye ve Türbelerin kapatılması 1925 Tarikat merkezlerinin büyüklerine Tekke, küçüklerine de zaviye denirdi. Buralarda tarikatların ilkeleri ve şartları öğretilirdi. 30 Kasım 1925’te Cumhuriyet hükümeti buraları kapatmıştır. Aynı kanunla Şeyhlik, dervişlik, dedelik, seyitlik, müritlik, çelebililik, babalık, emirlik ve türbedarlık gibi tarikat liderlerine ait olan unvanlar da yasaklandı. Yine aynı kanunla türbeler de kapatıldı. Fakat Fatih-Mevlana-Osman Gazi, Kanuni ve Hacı Bektaşi Veli gibi din ve devlet büyüklerinin türbelerine dokunulmadı. Atatürk’ün “Bu ülke şeyhler, dervişler ve müritler ülkesi olamaz” sözü Tekke ve Zaviyelerin kapatılması ile Ölülerden medet ummayınız! Sözü de türbelerin kapatılması ile ilgilidir. b–3 Takvimde Değişiklik 1925–1926 1 Ocak 1926’dan itibaren Miladi Takvim resmen uygulamaya girdi. Bu karar 1925’te alınmıştı. Bu tarihe kadar Hicri Takvim ve Rumi takvim kullanılıyordu. b–4 Saatlerde Değişiklik 1926 1 Ocak 1926’dan itibaren alaturka saat yerine alafranga saat kullanılmaya başlandı. Alaturka saat sisteminde bir gün 12 saat gündüz 12 saat de gece olarak adlandırılırdı. Örneğin Sabah 7, akşam 7 gibi. Fakat alafranga saat sistemi ile bir gün 24 saat şeklinde bölümlendirildi ve gibi b–5 Rakamlarda Değişiklik 1928 20 Mayıs 1928’de Uluslararası rakamlar kullanılmaya başlandı. b–6 Ölçülerde Değişiklik 1931 1931’de Endaze, arşın yerine metre, okka, dirhem yerine de kilogram sistemleri getirildi. b–7 Soyadı Kanunu 1934 Toplumsal alanda karışıklıkları engellemek amacıyla çıkarıldı. Her Türk’ün soyadı alması mecburi oldu. Soyadları mutlaka Türkçe olmalı. Rütbe, memurluk, yabancı ırk ve millet adı, ahlaka aykırı ve gülünç kelimelerin soyadı olarak kullanılması yasaklanmıştır. Aynı yıl ağa, hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hazretleri ve zade gibi unvanlar da yasaklandı. 24 Kasım 1934’te M. Kemal’e ATATÜRK soyadı TBMM tarafından verildi. ***ÖNEMLİ NOT Soyadı Kanunu toplumsal alanda eşitsizlikleri ortadan kaldırdığından Halkçılık ilkesi ile ilgilidir. b–8 Hafta sonu Tatilinde Değişiklik 1935 TBMM 1924 yılından itibaren Cuma gününü resmi tatil olarak kabul etmişti. Bu durum batı ile olan ticari ilişkilerimizi olumsuz etkiliyordu. Bundan dolayı 1935 yılında hafta sonu tatili Cumartesi öğleden sonra başlamak üzere Pazar gününe alındı. 1973’te Cumartesi de resmi tatil günü oldu. ***ÖNEMLİ NOT -Takvimde değişiklik -Saatte Değişiklik -Hafta Sonu Tatilinde Değişiklik -Uluslararası rakamların kabulü -Ölçü birimlerinde değişiklik Bu inkılâpların amacı Avrupa ile bütünleşmektir. Toplumsal alanda yapılan inkılâpların amacı; Laikleşme, Çağdaşlaşma ve ikiliklere son vermektir c Eğitim-Öğretim ve Kültürel Alanda Yapılan İnkılâplar c–1 Tevhid-i Tedrisat Kanunu 3 Mart 1924 Yeni Türk devletinde Osmanlıdan kalma dörtlü bir eğitim sistemi vardı. Bunlar; - Yabancı okullar -> Robert kolej gibi - Batılı tarzda açılan Türk okulları -> Daru’l Fünun gibi - Dini eğitim yapan Medreseler - Azınlık okulları -> Rum ve Ermeni cemaat okulları gibi 3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim-öğretim birleştirildi. Medreseler kapatıldı. Azınlık ve yabancı okullar da MEB’e bağlandı. c–2 Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun 1926 İlköğretimin ve ortaöğretimin hangi esaslara göre yapılacağı tespit edildi. Bu okulların müfredatları belirlendi. Hangi derslerin ne kadar saat okutulacağı bir düzene oturtuldu. c–3 Harf İnkılâbı 1928 - Arap harfleri yerine yeni Türk harfleri kabul edildi. - Yeni Türk harfleriyle okuma yazma öğretmek amacıyla Millet Mektepleri açıldı. 1928 - 24 Kasım 1928’de Atatürk’e Başöğretmen ünvanı verildi. Ve bu gün 1981’de öğretmenler günü ilan edilecektir. Dünya öğretmenler günü ise 5 Ekim’dir. ***ÖNEMLİ NOT Harf inkılâbı ülke içindeki uygulamalarda birliği sağlamakla ilgili yapılan bir inkılâp değildir. Çünkü toplumda bu alfabe zaten kullanılmıyordu. c–4 1933’te Üniversite Reformu Yasası ile üniversiteler kurulmaya başlandı. c–5 Atatürk döneminde açılan okul ve kurumlar - 1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüksekokulu olan Ankara Hukuk Mektebi açıldı. - 1926 yılında Ziraat Enstitüsü açıldı. - 1928 yılında Güzel Sanatlar Akademisi açıldı. - 1933 yılında Türkiye Cumhuriyetinin ilk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi açıldı. Bu Üniversite Osmanlı’dan kalan Darü’l Fünun’un yerine kurulmuştur. - 1936’da Ankara Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi açıldı. - 1936’da Ankara Devlet Konservatuarı kuruldu. Aynı yıl İstanbul ve İzmir’de de Devlet Konservatuarları açılarak tiyatro, Bale ve opera sanatçıları yetiştirildi. - Türk Tarih Kurumu kuruldu 1931 Bu tarihe kadar Türk tarihi Osmanlı tarihi ve İslam Tarihi ile sınırlı tutuluyordu. Atatürk Türk tarihinin derinlemesine araştırılması için bu kurumu kendisi kurmuştur. Bu kurumun çalışmaları sonucu Türk Tarih Tezi ortaya çıktı. Hazırlanan 4 ciltlik Genel Tarih Serisi ile Türk Tarihinin çok eski dönemlere kadar uzandığı ispatlandı. Kurum 1932–1937 ve 1943’te toplam 3 kongre yapmıştır. Osmanlıcı-İslamcı bir tarih anlayışı yerine Milliyetçi bir tarih anlayışı ile kurulmuştur. - Türk Dil Kurumu kuruldu 1932 Atatürk tarafından kurulmuştur. Amaç; Türk dilinin dünya dilleri arasındaki yerini almasını sağlamak Konuşma ve yazı dili arasındaki birlikteliği sağlamak. Bilim ve sanat dallarında ortaya çıkan yeni kavramların Türkçe karşılıklarını bulmaktır. Türkçeyi yabancı kelimelerin boyunduruğundan kurtarmaktır. ***ÖNEMLİ NOT Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunun kuruluşu Atatürk Milliyetçiliğinin bir sonucudur. - 1932’de 9 ayrı alanda dil, edebiyat, tarih, güzel sanatlar, temsil, spor, kütüphane ve neşriyat, köycülük, müze ve sergi alanlarında faaliyet göstermek üzere Halkevleri ve Halkodaları kuruldu. Bu iki kurum 1951’de kapatıldı. ***ÖNEMLİ NOT Türk ocakları İttihatçılar tarafından 1908’de kurulmuş bir dernektir. 1931’de bunlar da kapatıldı ve Halkevlerine dönüştürüldüler. - Bunların dışında Atatürk döneminde Gazi Orta Öğretmen Okulu, Eğitim Enstitüsü, Dolmabahçe Resim, Heykel Müzesi de kuruldu. ***ÖNEMLİ NOT 1941’de Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından Köy Enstitüleri kuruldu. Amaç köylülere Hayvancılık, Tarım ve Sağlık konularında gerekli teknik bilgileri vermekti. Yalnız bu okullar Atatürk dönemi okullarından değildir. d Ekonomik Alanda Yapılan İnkılâplar d–1 Ekonomik alanda yapılan en büyük devrim 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması ile kapitülasyonların kaldırılmasıdır. Çünkü kapitülasyonların kaldırılması ile yerli üreticimiz ve yerli tüccarımız yabancı mallarıyla rekabet edecek duruma gelebilmiştir. Bu tarihe kadar Türk Tüccar ve üreticiden %12 vergi alınırken yabanca tüccar ve üreticiden %5 vergi alınıyordu. Bu durumda yabancı tüccar ve üretici malını daha ucuza satabiliyor ve piyasayı elinde tutabiliyordu. d–2 İzmir İktisat Kongresi 18 Şubat 1923 Bu kongreye işçi, çiftçi, tüccar ve sanayicilerden oluşan 1135 temsilci katılmıştır. Kongreye Atatürk başkanlık etmiştir. Kongrede Misak-ı İktisadi yani Ekonomi andı kararları alındı. Ekonomik gelişmenin milli bağımsızlık ilkesi içinde sağlanması kararlaştırıldı. Kısacası buradan çıkan karar “Milli Ekonomi” kararıdır. Buna göre; - Yabancıların kurdukları şirketlerden kaçınılmalıdır. - Sanayi teşvik edilmeli ve milli bankalar kurulmalıdır. - Demiryolu inşaatına ağırlık verilmelidir. - Hammaddesi yurtiçinde olan sanayi dalları kurulmalıdır. - El tezgâhlarından büyük işletmelere geçilmelidir. - İşçilere Sendikal haklar tanınmalıdır. - Amele yerine işçi kelimesi kullanılmalıdır. - Özel girişimlere kredi sağlayacak bir banka kurulmalıdır. - Toprak reformu yapılmalıdır. d–3 Tarım alanında gelişmeler - 17 Şubat 1925’te köylünün ödediği Aşar Vergisi kaldırıldı. Böylece köylü rahat bir nefes aldı. Hâlbuki aşar vergisi bütçenin %40’ı idi. Aşar yerine bütçenin %15’ini oluşturan Arazi vergisi getirildi. - Köylüye kredi vermesi için Ziraat Bankasının Sermaye ve şube sayısı arttırıldı. - Tarım uzmanı yetiştirmek amacıyla Yüksek Ziraat Enstitüleri kuruldu. - 1925’te Reji İdaresi Tütün Tekeli yabancılardan satın alınmıştır. - Köylünün ucuz kredi, makine, tohum ve benzeri ihtiyaçlarını karşılamak için Tarım Kredi Kooperatifleri kuruldu 1929. - Devlet Üretme Çiftlikleri kuruldu. Ankara Gazi Orman Çiftliği, Silifke, Tarsus ve Dörtyol Devlet Çiftlikleri - 1929’da Toprak Reformu yapılarak topraksız köylüye toprak dağıtılmaya çalışıldı. Ancak Toprak Reformu yasası uygulanamadı. d–4 Ticaret Alanında Gelişmeler - 1924’te sanayici ve özel girişimcilere kredi sağlamak amacıyla Türkiye İş Bankası kuruldu. - 1925’te Ticaret ve Sanayi odaları kuruldu. - 1926’da Kabotaj Kanunu ile Türk karasularında yolcu ve yük taşıma hakkı sadece Türk denizcilerine verildi. Bu, kapitülasyonların kaldırılmasını tamamlayan bir gelişmedir. - 1930’da Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu çıkarıldı. 1970’e kadar yürürlükte kaldı. - 1930’da Merkez Bankası kurularak para işleri de belli bir düzene oturtuldu. ***ÖNEMLİ NOT Cumhuriyet döneminde ekonomi alanında yabancı hâkimiyeti en çok ticaret alanında hissedilmiştir. Çünkü Osmanlıdan bu yana kapitülasyonlar sebebiyle Ermeni, Rum ve Yahudiler ticareti tamamen kendi ellerine almışlardı. Türk tüccarlar Cumhuriyet’le güçlenmeye başladılar. d–5 Sanayi Alanındaki Gelişmeler - 1924’te Sanayi Bankası kuruldu. - 1927’de Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılarak Sanayi kuracak kişilere devletçe vergi muafiyeti, ucuz arazi ve nakliye indirimleri sağlandı. Ancak bu kanun da özel girişimcilerin fabrika açmasını sağlayamadı. Çünkü bu tarihte ülkemizde sermaye, teknoloji ve bilgi eksikliği vardı. - Sanayiciye kredi vermek amacıyla Sanayi ve Meadin Bankası kuruldu 1926 - 1929’da yerli sanayiyi korumak için gümrük vergileri yükseltildi. - 1929’daki Dünya Ekonomik Bunalımı Türkiye’yi de olumsuz etkiledi. Çünkü sanayileşmiş birçok devlete hammadde satıyorduk. Ekonomik bunalım bizim de hammadde ihracatımızı azalttı. - 1927’deki Teşvik-i Sanayi kanunu bekleneni vermedi. Sadece Uşak’ta bir Şeker Fabrikası ve ufak çapta bir dokuma fabrikası kuruldu. Bunun üzerine 1933’te I. Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlandı ve 1934’te planlı kalkınma çerçevesinde Sümerbank, Paşabahçe Cam, Beykoz Deri, İzmit Kâğıt Sanayi ve Karabük Demir Çelik İşletmeleri 1939, Malatya, Kayseri ve Bursa’da Merinos Fabrikaları, Gemlik’te Suni İpek Fabrikası ve Nazilli’de Basma Fabrikası açıldı. Uygulanan I. Beş Yıllık Kalkınma Planının olumlu sonuçlar doğurması üzerine 1939’da II. Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlandı. Fakat II. Dünya Savaşından dolayı uygulanamadı. - Ülkemizdeki maden yataklarının araştırılması için MTA Maden Tetkik Arama Enstitüsü kuruldu 1935. - Bulunan yeraltı madenlerini işlemek amacıyla da 1935’te Etibank kuruldu. e Bayındırlık Alanında Yapılan İnkılâplar - 1927’de Devlet Demir Yolları kuruldu. - 1928’de Haydarpaşa Limanı ve Adana-Mersin demiryolu millileştirildi. - 1938’de Devlet Havayolları kuruldu. İlk yurt dışı uçuşu 1947 yılında Atina’ya yapıldı. - Cumhuriyet’in ilk yıllarında karayollarından ziyade demiryollarına önem verilmiştir. Hatta Alman Ford otomobil fabrikası, Fethi OKYAR’A sunduğu teklifte Türkiye’nin 10 yıl boyunca sadece Ford Otomobil ve yedek parçaları alması karşılığında tüm Türkiye’nin karayollarını yapmayı teklif etmiş fakat Cumhuriyet hükümeti demiryollarını daha önemli gördüğünden bu teklifi kabul etmemiştir. - 1927–37 yılları arasında Anadolu’da km demiryolu yapılmıştır. - Ankara Çubuk Barajı Atatürk döneminde yapılmıştır. - 1937’de Denizbank’ın kurulması ile liman yapımına hız verilmiştir. - 1938’de ilk defa asfalt yol yapıldı. Ankara’da 237 km ***ÖNEMLİ NOT KİT Kamu İktisadi Teşebbüsleri’lerin Kurulması ekonomide devletçilikle ilgilidir. 1923–1929 Ekonomide liberal politikanın; 1929–1938 yılları arası da ekonomide Devletçilik politikalarının uygulandığı dönemdir. f Sağlık ve Tıp Alanında Yapılan İnkılâplar - 1920 yılında Sağlık Bakanlığı kuruldu. - 1924 yılında Ankara, İstanbul, Sivas, Trabzon, Erzurum ve Diyarbakır’da Numune Hastaneleri açıldı. - 1930 yılında Umum Hıfzıssıhha Kanunu ile Kolera, Veba, Tifo, Çiçek, Menenjit, Kızamık, Sıtma, Verem ve Trahom gibi bulaşıcı hastalıklara karşı mücadele başlatıldı. - Kızılay, Himaye-i EtfalÇocuk Esirgeme Kurumu, Yeşilay ve Verem Savaş Dispanserleri kuruldu. ***ÖNEMLİ NOT Sağlık alanında yapılan çalışmalar Halkçılık ve Devletçilik İlkesi ile ilgilidir. Çünkü Herkesin her türlü hastalığı ile ilgilenildiğinden halkçılıktır. Halkın ihtiyacı olan hastanelerin yani Devlet Hastanelerinin yapılması yönüyle de devletçiliktir. gAnayasa Koruması Altında Olan İnkılâplar 1-Beynelmilel Erkamın Kabulü–1928 Uluslararası Rakamlar 2-Giysi Kanunu–1934 3-Medeni Kanunun Resmi Nikâh maddesi–1926 4-Şapka Kanunu–1925 5-Soyadı kanunu ve Lakapların yasaklanması–1934 6-Yeni Türk Harflerinin Kabulü–1928 7-Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması–1925 8-Tevhid-i Tedrisat Kanunu–1924
kpss atatürk ilke ve inkılapları soruları